İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için tedbir konulması talep edilen mal ya da hakkın uyuşmazlık konusu olması gerekir. Eş söyleyişle ihtiyati tedbir, ancak taraflar arasında çekişmeli olan dava konusu hakkında verilebileceği- Tasarrufun iptali davasında taşınmazın aynı tartışmalı olmadığından geçici hukuki koruma olarak ihtiyati haciz kabul edilmiş, ihtiyati tedbir öngörülmemiş olduğu; bu itibarla; mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı doğru olup davacının bu yöne ilişkin istinaf sebebinin yerinde görülmediği-
3 adet taşınmazın aynı gün satın alınması ve davalıların aynı alanda mesleki faaliyette bulunmaları nedeniyle davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK'nun 280/1 maddesi gereğince tasarrufların iptale tabi bulunduğu-
Mülkiyet nakline neden olmamak için Nüfus Müdürlüğü'nden gelen kayıtlarda gözüken şahıs sağ ise kendisi, ölmüş ise mirasçıları duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiası bulunup bulunmadığı sorulmalı, mülkiyet hakkı iddiası var ise davanın kayıt düzeltilmesi yolu ile değil tapu iptali tescil davası ile çözümlenmesi gerektiği dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
BK. 18 (şimdi; TBK. mad. 19) ve İİK. 277 vd. dayanılarak, terditli olarak "muvazaa" ve "tasarrufu iptal" davalarının birlikte açılabileceği–
Komşuluk hukukunun ihlal edildiğinin kabul edilebilmesinin zarar koşuluna bağlı olduğu- Komşu parsel yönünde pencere ve balkon açılmış olmasının başlı başına komşuluk hukukuna aykırılık teşkil etmeyeceği, bir inşaatın imar planına aykırı yapılması temelde idareyi ve idari yaptırımı gerekli kılan bir davranış olduğundan, bu davranışın soyut olarak komşuluk hukukuna aykırı davranma biçiminde yorumlanamayacağı-
Tanıkların, kayıt malikinin kızlık soyadının Korkmaz olduğunu beyan ettikleri halde, miras bırakanın evlenmeden önceki aile nüfus kayıt tablosu getirtilip kızlık soyadının Korkmaz olup olmadığının denetleneceği, ayrıca çekişme konusu taşınmazların kadastro tespitleri sırasında revizyon gören tapu kayıtlarının değerlendirilmesi gerekeceği-
Tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerin düzeltilmesi isteği-
Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerinin, tapu maliki ile mirasçıları tarafından yetki sıfatıyla tapu müdürlüğüne yöneltilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığının araştırılması, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulması, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde inceleme yapılması gerekeceği-
Yolsuz tescil hukuksal nedeniyle tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davada yerel mahkemece Özel Dairenin bozma ilamına uyularak "protokol ve 26 adet senet için davacının ibra ettiği senetlerin karşılıksız kaldığının kararlaştırıldığı, yine protokol hükümlerine davalı vekili tarafından itiraz edilmediği, bu itibarla senetlerin davacıya işlem yapılmadan iade edilmesi gerektiği halde, iade edilmeyerek takibe konulduğu ve dava konusu payın bu nedenle ihalesi ile davalı şirkete satıldığı, ihalenin hükümsüz senetlere dayandığı, dolayısıyla tescilin yolsuz olduğu" belirtilerek verilen davanın kabulüne dair verilen üçüncü karar, Özel Dairece "ibranamenin aslının bulunmadığı, fotokopi belgeye dayanılarak davacının ibra edildiğinin kabul edilemeyeceği, bozma kararının sonradan ortaya çıkan duruma göre, maddi hataya dayalı olduğu ve davada dayanılan çekişme konusu taşınmazın sicil kaydının oluşumunun TMK'nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescile dayalı olduğunun söylenemeyeceği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, dahili davacılar vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine Özel Dairece verilen karar ile HMK. mad. 125/1 , dava açıldıktan sonra davalının dava konusunu, bir başka şirkete sattığı, bu nedenle davacı tarafa seçimlik hakkının hatırlatılmasının gerektiği açıklanmak suretiyle Dairenin kararının kaldırılmasına ve hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmiş olup, dahili davacılar vekilince karar düzeltme talep edilen üçüncü kararın, Özel Dairece önceki bozmayı ortadan kaldıracak nitelikte olmayıp, dava konusunun devri ve taraf değişikliğinin hatırlatılması yönünde olduğu ve bu durumda, yerel mahkemece verilen üçüncü kararın temyizen inceleme görevinin, Hukuk Genel Kurulu’na ait değil Özel Daireye ait olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.