Kadastral parselin ihyası isteği-
Basit yargılama usulüne tabi olan iptal davalarına adli tatilde de bakılabildiğinden, adli tatilde geçen günlerin temyiz (ve karar düzeltme) süresine dahil olacağı–
«İkinci (şimdi; üçüncü) haciz ihbarnamesinin iptaline» ilişkin icra mahkemesi kararının kesinleşmesi ile, üçüncü kişiye ikinci (şimdi; üçüncü) haciz ihbarnamesi gönderilmesinin haksız olduğunun anlaşılması nedeniyle, süresi içinde olumsuz tesbit davası açmak zorunda kalan davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
Yeni Tapu Sicili Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurmasının kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı olmadığı- Kendisini vekille temsil ettiren davalı Tapu Müdürlüğü yararına vekalet ücreti tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
3091 sayılı Kanun uyarınca verilen “müdahalenin men’i”ne dair kararların infazının idari makamların görevine girdiği; ancak alacaklının yetkili makam nezdinde yapılan ve belgelenen bu iş nedeniyle sarf ettiği masrafların icra dairesi kanalı ile tahsilini isteyebileceği–
İstihkak davasının yargılaması sırasında icra dosyasının feragat sebebiyle işlemden kaldırılmış olması halinde mahkemece «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Borç, ihtirazi kayıtla ödenmiş olduğundan, menkuller üzerindeki haciz kalkmış olsa dahi, dava ödenen bedel üzerinden devam edeceğinden, yargılamaya devam edilerek, deliller toplanıp işin esasına girilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ortada istihkak iddiasına konu menkul haczi bulunmadığından bahisle, yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ödeme emrinin iptali istemi-
8. HD. 20.03.2019 T. E: 2018/9764, K: 2944-
Davacı-davalının daha önce açtığı boşanma davası reddedildiği ve karar 14.09.2010 tarihinde kesinleştiği, ret kararının kesinleşmesinden başlayarak boşanma davasının açıldığı 14.11.2014 tarihine kadar üç yıl geçtiği, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı toplanan delillerle gerçekleştiğine göre, Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesinin koşulları erkeğin davası bakımından da oluştuğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.