4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davaya konu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesinin hatalı olduğu-
Taşınmazı davacının yaklaşık 60 yıldır nizasız fasılasız malik sıfatı ile zilyet olarak uhdesinde bulundurup ekip biçtiği, ev yapıp içerisinde yaşadığını ileri sürerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi talep edilen davada çekişmeli taşınmaz üzerinde, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmadığı-
İşyeri sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen teminatın rücuen tahsili istemi-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
«Devlet mallarının haczedilemeyeceği»ne ilişkin İİK. mad. 82/1 hükmü ile «özel yasalardaki haczedilmeyecek mallar»a ilişkin hükümlerin kamu düzeni ile ilgili olduğu, bu hükümlere aykırı işlemlerin süresiz şikâyete yol açacağı–
Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir...
Onaylı mimarı tadilat projeleri hakkında yapılacak değerlendirmelerin ve söz konusu izinsiz imalatların yasaya aykırılık oluşturması nedeniyle tadilat projesine bağlanması suretiyle yasal hale getirilmiş sayılıp sayılmayacağı hususunun takdirinin idari makamlara ait olduğu- Mahkemece, belediyeye müzekkere yazılarak dava konusu inşaatın imar işlem dosyasını istenerek, alınan bilirkişi raporu ve ek raporlar da dikkate alınarak imara aykırılıkların giderilip giderilemeyeceğinin sorulması gerektiği-
Mahkemece imar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, ihyasına karar verilen 5412 (1245) sayılı kök parselin kapsamında kaldığı anlaşılan ve imar planında "yol alanında" kalan kısmın, imar işleminin idari yargıda iptal edilmesiyle, bu işlemin kapsadığı tüm uygulamaların iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin, taşınmazın kısmen terkinine karar verilmesinin de isabetsiz olduğu- İhyasına karar verilen taşınmazın değeri üzerinden nispi karar ilam harcının hüküm altına alınması gerekirken "maktu harca" hükmedilmesi doğru olmadığı gibi taşınmazın değeri üzerinden davacı taraf lehine "maktu vekalet ücreti" yerine "nispi avukatlık ücretine" karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin ve dava kabul edildiği halde davalı Belediyeler lehine avukatlık ücreti taktir edilmesinin de yerinde olduğu-
Boğaziçi Kanunu ve İmar Kanunu'ndan, Boğaziçi alanında gösterilen "Boğaziçi Sahil Şeridi" ve "Öngörünüm" bölgelerindeki imar uygulamalarının İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığınca, "gerigörünüm" ve "etkilenme" bölgelerindeki uygulamaların ise ilgili İlçe Belediye Başkanlıklarınca yapılacağı, yol ve kaldırım yapımının ise anılan düzenlemeler kapsamında kalmadığı anlaşıldığı bu halde, dava konusu taşınmaz üzerinden geçen yolun davalı idarenin sorumluluğundaki yol ağı içerisinde olup olmadığı, sokak numarası verilip verilmediği, bu yolun kamuya açık, herkes tarafından kullanılabilen bir yol olup olmadığı, belediyenin sorumluluğundaki yollar ile bağlantısının bulunup bulunmadığı mahallinde yapılacak keşif ile tespit edilip; davalı vekilinin dava konusu yolun komşu parselde bulunan Turizm Sitesi tarafından yapılan site içi yol olduğu savunması üzerinde de durularak oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerektiği-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.