Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklının, temerrüde düşen borçludan, BK. 106. vd. maddeleri çerçevesinde, "aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının" veya "aynen ifayı reddederek müspet zararının" yahut "sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini" seçimlik olarak isteyebileceği- Davacı sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istediğinden, gerek sözleşme gerekse BK. mad. 106 vd.na göre, fiili teslim tarihine kadarki süre için davacının zararını talep edebileceği- Mahkemece, sözleşme kapsamında belirlenen 24.04.2011 tarihinden 01.05.2013 tarihine kadar hesaplanan süre için kira tazminatına hükmedilmişse de, davacının taşınmazı, 23 Ekim 2011 tarihinde Van ilinde meydana gelen deprem dolayısıyla eksiklikleri ile birlikte işgal ettiğini belirten 25/12/2011 tarihli tutanakla fiilen teslim aldığı anlaşıldığından, mahkemece sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken tarih ile fiili teslim tarihi olan 25/12/2011 tarihine kadar ki dönem için davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Alıcıya ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, "ihalenin kesinleşmesi üzerine" alıcının, icra dairesine başvurarak üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceği- Davacının yer teslimine yönelik bir talebi bulunmadığı gibi taşınmazın işgal edildiğine dair de bir iddiası bulunmadığından, davacının taşınmazı kiraya vermesinde de bir engel olmadığı ve kira kaybına yönelik zararı bulunduğundan da bahsedilemeyeceği- İİK. mad. 5 gereğince, icra memurunun bir kusuru bulunmuyor ise Adalet Bakanlığı’nın da bir sorumluluğunun olmadığının kabul edileceği-
Mahkemece anahtar teslim tarihine kadar işleyen 2015 dönemi kira bedellerinin ödenmiş olduğu, anahtar teslim tarihinden sonraki isteğin ise yargılamayı gerektirdiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Mahkemece, davacının davalı kooperatif yönünden talebinin kooperatif ortaklığına bağlı olup, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanmamasına göre, aktif dava ehliyeti bulunduğunun kabulü ile davacının doğrudan zararı meydana gelip gelmediği, bu zararda kooperatif yöneticilerinin kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemi-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Patlama nedeniyle binada oluşan hasar bedeli ile yoksun kalınan kira bedelinin tazmini istemine ilişkin davada; davalının kusuru sonucu meydana gelen patlama nedeniyle davacılara ait binanın tamamında hasar oluştuğu, binanın yıkılmasını gerektirdiği, davacıların bina bedeli dışında, bina yapılıncaya kadar binadaki tüm kiralananlardan elde edeceği kira gelirlerinden de yoksun kaldığı, olay tarihinden hasar gören bina ile aynı nitelikteki bir binanın yeniden yapılması süresine kadar mahrum kalınan kira kaybından davalının sorumlu olacağı, haksız fiilin meydana gelmesiyle birlikte mahrum kalınan tüm kira zararının doğduğunun ve tamamının istenebilir hale geldiğinin kabulü gerekeceği, ancak davacı vekilince olay tarihinden karar tarihine kadar olan süre için yoksun kalınan kira kaybı talep edilmiş, olduğundan, bu hususlar üzerinde durularak karar verilmesi gerekeceği-
Kefalet süresini takip eden bir ay içinde kira alacağı takibe veya davaya konu edilmediğinden kefil davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceği-
Bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için muaccel olması yeterli olmayıp ayrıca karşı tarafın temerrüde düşürülmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.