Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türü olduğu, söz konusu muvazaa da miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemediği, ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceği-
- 1. HD. 22.06.2015 T. 9388/9238
- 1. HD. 17.06.2015 T. 7919/9002
- 1. HD. 17.06.2015 T. 4780/9001
- 1. HD. 16.06.2015 T. 298/8985
- 1. HD. 15.06.2015 T. 9261/8830
- 1. HD. 11.06.2015 T. 6738/8792
- 1. HD. 11.06.2015 T. 6630/8723
- 1. HD. 11.06.2015 T. 6738/8732
- 1. HD. 09.06.2015 T. 22277/8541
- 1. HD. 08.06.2015 T. 7214/8473
Eş ile füru (altsoy) arasında mirasta iade (denkleştirme) davası sözkonusu olmamasına rağmen üvey ana/baba ile ölenin füruu (altsoyu) arasında iade (denkleştirme) davasının görülebileceği -
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.