Nizalı suyun genel sulardan olduğunun anlaşılması halinde, öteden beri kullanma şekli ve davalı köyün içme suyuna ihtiyacı olup olmadığı hususları araştırılıp, içme suyunun da, kullanma suyuna göre ayrı bir önceliğinin bulunduğu hususu da gözönüne alınarak karar verilmesi gerekeceği-
HMK. mad. 187/2 gereği maruf ve meşhur olan hususların münazaalı sayılmayacağı ,davalı taşınmazın bulunduğu Tekir Yaylasının sadece bölge halkı tarafından bilinen bir yer değil herkesin bildiği tanıdığı yurt genelinde maruf olan bir yer olduğu, sonradan yaygın bir yapılaşma sonucu yerleşme alanı haline getirilen bu yerin “yayla” olma özelliğini kaybetmeyeceği-
Kaynak hakkının, resmi şekilde düzenlenecek sözleşme ile tapu siciline tescil ile kazanılmasının mümkün olduğu-
Kamu hizmetine tahsis edilen ilkokul bahçesinin özel mülkiyete konu olamayacağı, özel mülkiyete konu olmayan yerlerden geçit verilemeyeceği-
Su altında kalan bir taşınmazla ilgili tescil davasında, DSİ’nin MK. 713’de bahsedilen “ilgili kamu tüzel kişisi” konumunda olmadığı-
Bir taşınmazın toprak tevzii komisyonunca mera olarak tahsis edilmiş olmasının, evveliyat itibariyle de mutlak surette mera olarak kabulüne yeterli olmadığı; ancak, bu durumda kişilerin o yerdeki zilyetliklerinin sona ereceği, taşınmazın kadim meradan tahsis edilmemesi halinde mera olarak tahsis edildiği tarihe kadar kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleştiğinin (hak sahipleri tarafından) ileri sürülebileceği-
Satış akdine dayanmakta olan tarafın, MK 631 uyarınca “kanuni karine” olarak satın almada iyiniyetli sayılacağı –
Davacı belediyenin, tapuda adına kayıtlı olan yeri fuzulen işgal eden kişiden, fiilen yol haline getirildiği güne kadar ecrimisil isteyebileceği-
Soyut nitelikteki bilirkişi ve tanık beyanları bir değer taşımayacağından taşınmaz üzerinde yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği konusunda yer ve zamana dayalı bilgiler alınması; davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmesinin gerekeceği-
Kıyılar kamunun yararlanacağı yerlerden olup buralarda yukarda belirtilen nitelikte tapu kay­dı oluşturulmuş ise tapunun iptalinde, Anayasanın 43, tapu Kanununun 33, Kadastro Kanununun 16. maddesi göz önüne alınarak, kamu yararının bulunduğunun ka­bulü gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.