İvazlar arasında önemli bir oransızlık yoksa açılan davanın reddedilmesi gerekeceği-
Temliken tescil davalarında davanın kabulü için aranan en önemli unsurun malzeme malikinin iyi inançlı olması olduğu ve çapa bağlı taşınmazlarda iyiniyet iddiasında bulunulamayacağından, tutanağın beyanlar hanesindeki muhtesat şerhi iptal edilmeden davalı ve davacının iyiniyet iddiasını ileri süremeyeceği-
Olayların akışına göre iktisabının iyiniyete dayandığı asla kabul edilemeyecek olan kişinin MK. 1023 hükmünden yararlanamayacağı-
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, elatmanın önlenmesi, tapu iptali ve tescil davasında, davalı M.G.'nin sadece adına tapuda kayıtlı olup iptâline karar verilen 8 no'lu bağımsız bölümün değeri üzerinden vekâlet ücreti ve bu değerin taşınmazın bütününe olan oranı üzerinden diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği-
«Taviz bedeli ödenmedikçe, temliki tasarruf yapılamayacağına» ilişkin takyidin bir «taşınmaz yükümlülüğü» olduğu, kanundan doğan taşınmaz yükümlülüğü karşısında, sonraki malikin iyiniyet iddiasında bulunarak MK’nun 638 ve 931. maddelerinden yararlanamayacağı–
Aile konutu üzerinde eşin rızasının olmadığı durumlarda lehine ipotek tesis edilenin iyiniyetli kazanımının korunacağı, lehine ipotek tesis edilen davalı banka tacir olduğundan basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi yasa gereği olup taşınmazın hukuki ve fiili durumunu bilmeyi de içerdiğinden banka iyiniyet iddiasında haklı olmayıp ipotek tesisine ilişkin işlemin iptali ve sicildeki ipoteğin terkinine karar verilmesi gerektiği-
4721 sayılı Medeni Kanunun 3. maddesi hükmünce durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimsenin iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, 1479 sayılı Kanunun 79. maddesi gereğince isteğe bağlı sigortalılık, sigortalılık tescil talebinin Kuruma intikal ettiği tarih itibariyle başlatılmakta olup, sahte kayda dayalı olarak yapılan zorunlu sigortalılık prim ödemelerinin, bu kaydın iptali karşısında geçmişe yönelik isteğe bağlı sigortalılık olanağı sağlamayacağı-
İyiniyet iddiasında bulunamayacak durumda olan kimsenin kötüniyetinin karşı tarafa ispat ettirilmesine gerek olmadığı-
İpotek tesisine ilişkin işlemden önce tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, davalı şirketin ipoteğe ilişkin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunması gerekeceği-
Davalı ve davacının dava konusu taşınmazın davacı arsa sahipleri adına kayıtlı olduğunu bilerek dava dışı yüklenicinin şahsi hakkını temellük edip üzerindeki binayı yaptığından iyiniyet iddiasında bulunamayacakları, temliken tescil davasının reddine karar verileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.