Komşuluk hukukundan kaynaklanan iddianın ileri sürülebilmesi için, mutlaka komşu taşınmazın maliki olunmasının gerekmeyeceği-
22. HD. 26.03.2019 T. E: 2016/9661, K: 6576-
Tacir, ister icapta bulunan, isterse kabul eden durumunda olsun akdin kurulmasından önce ve kurulması sırasında ticaretinin özelliğini gözönünde tutan tedbirli ve ileriyi makul ve mutad bir oranda gören bir tacir gibi davranmak zorunda olduğu, araştırma yapmaksızın ve tedbirsiz bir şekilde hareket ederek icapta ve kabul beyanında bulunan tacir basiretli bir işadamı gibi davranma mükellefiyetini yerine getirmemiş sayılacağı- Davacı ile davalı Belediye arasında düzenlenen ek sözleşme butlanla malul olup taraflar için hüküm ifade etmeyeceğinden tarafların ancak nedensiz zenginleşme kuralları içinde birbirlerine verdikleri şeyleri geri alabilecekleri düşünülerek mahkemece davacının davalı Belediye'ye yaptığı fazla ödeme tutarını hüküm altına alınması gerektiği-
Somut olayda fabrika atıklarının dava konusu ......... parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilen kamu orta malı kısmında kalıp kalmadığı hususu araştırılmaksızın karar verildiği, mahkemece bu husus yöntemince araştırılıp incelendikten sonra sonucuna göre, talebin niteliği dikkate alındığında, fabrika atıklarının kamu orta malı olarak ifraz edilen ........... parsel sayılı taşınmaz üzerinde kaldığının tespiti halinde davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerekeceğinin, fabrika atıklarının belediye adına tapuda bırakılan kısımda kaldığının tespiti halinde ise tapu maliki belediyenin aktif husumet ehliyeti olduğu gözetilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceğinin gözetilmesi gerekeceği-
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca belediyenin kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemeyecekse de, İSKİ'nin su ve atık su bedelleri gelirleri vergi, resim ve harç hükmünde olmadığından, 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca kamu hizmetinde fiilen kullanılmadığı sürece haczine engel bir hüküm bulunmadığı- Borçlu idarece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların bankada aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Davalının işlettiği tatil köyüne ilişkin olarak davacı ile kanalizasyon suyu abonesi olduğu,davacı tarafça davalı hakkında tutulan tutanaklar bulunduğu, bilgisine başvurulan tanıkların beyanlarından da anlaşıldığı üzere benzer nitelikteki diğer tatil köylerindeki su tüketimleri baz alınarak davaya konu edilen tahakkukların yapıldığı anlaşılmakta olup mahkemece alınan rapordaki hesaplamaların davaya konu edilen ve icra takibine de konu olan fatura döneminde yürürlükte olan tarife hükümlerini somut olay açısından yeterince irdelemediği ve davacı vekilince aşamalarda ileri sürülen itirazların yeterince karşılamadığı anlaşıldığından, raporun hükme esas alınamayacağı- Mahkemece, alanında uzman ayrı bir 3’lü bilirkişi heyetinden davaya konu edilen fatura döneminde yürürlükte olan tarife hükümleri de açık ve net bir şekilde irdelenerek, davacı vekilince aşamalarda ileri sürülen itirazlar da tam olarak karşılanmak suretiyle elverişli rapor alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.