HMK'nun 272. maddesinde "...Hâkimler hakkındaki yasaklılık sebeplerinden biri, bilirkişinin şahsında gerçekleşmişse, mahkeme, hüküm verilinceye kadar, her zaman bilirkişiyi re'sen görevden alabileceği gibi, bilirkişi de mahkemeden, görevden alınma talebinde bulunabilir..." şeklinde düzenlemeye yer verilmiş bulunduğu, söz konusu düzenlemeye göre mahkemece yeni bir bilirkişi tayin edilmesi yerine davanın tarafları ile arasında husumet bulunduğu anlaşılan bilirkişinin raporuna itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu-
İİK’nun 72.maddesine dayalı menfi tespit, tazminat tahsili ve ipoteğin terkini talebiyle açılan davada, ipotek akit tablosunun konusu karz ipoteği olup,resmi senette yazılanın aksini savunan davacının bu hususları ispat etmesinin gerekeceği-
Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi-
Bonoların sebepten mücerret olması nedeni ile davacının bu bonolardan dolayı borçlu olmadığını yazılı delillerle ispat etmesi gerekeceği, Mahkemece salt davalının ticari defterlerini ibraz etmediği gerekçesine dayanılarak, dosya içinde başka delil olmaksızın davacının iddiasını ispat ettiği gerekçesi ile eksik inceleme ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olmasının, yani muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşımasının gerekeceği, takip işlemlerinin hızlandırılmasının, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulmasının, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar olmadığı-
Bonoya dayalı alacak istemi-
Davacının, gerek şahsi mallarının ve gerekse şirkete ait malların davalı ortaklarınca bilinmeyen bir yere kaçırıldığı yolundaki iddiası açıkça haksız eylem iddiası olduğundan, tanıkla ispatının mümkün olacağı-
Senede istinaden başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlunun sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu, diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanmasının zorunlu olduğu-
Her ne kadar davacı “davalıya mal satıp teslim ettiğini” kanıtlamamışsa da, iddia edildiği gibi dava konusu malzemenin sadece davacı tarafından üretilip, satılan özel bir malzeme olması ve davalıya ait bir mekâna döşenmiş bulunduğunun saptanması halinde, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının kabulü gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.