Tapu kaydında düzeltim-
Niza konusu taşınmaz üzerine pazaryeri ve hizmet binası inşaa edildiği kadastro tutanağında belirtilmektedir. Gerekçeli karar kapsamında ise uyuşmazlık konusu taşınmazın ilçe otogarı olarak kullanıldığı ifade edilmektedir. Dava konusu taşınmaz ister pazaryeri ve hizmet binası, isterse otogar olarak kullanılsın her iki halde de kamunun yararlanmasına öncelik tanınan alana dönüştüğünün kabulü gerekir. Kamu malı niteliğini kazanan bir yer ise özel mülkiyet şeklinde tapuya tescil edilemez. Temyize konu taşınmaz bölümünde zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu belirlenen davacının mülkiyetinin tespitine karar verilmesi gerekirken, iptal ve tescil kararı verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin tespit maliklerine, tespit maliklerinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesinin ve tüm mirasçıların davada yer almasının zorunlu olduğu- Taraf teşkilinin sağlanmasının dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemeyeceği; kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında Mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği-
Gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekeceği-
Kadastro işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklardan dolayı meydana gelen zararın, MK. 1007’nin düzenlediği tapu sicilinin tutulması ile ilgili olmadığı ve bu nedenle de Hazinenin sorumluluğunu gerektirmediği–
Miras payından feragat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Dava konusu taşınmazın kadastro tutanaklarında herhangi bir vakıf şerhi mevcut olmayıp, bu haliyle kadastro tespiti kesinleşmiş ve sonradan tapu siciline Vakıf Şerhinin işlendiği tarihe kadar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçmekle, tapu kayıt maliki olan davacı yararına tamamlanmış bir hukuki durumun oluştuğu-
Tapusuz taşınmazın tescili istemi-
Kadastroda tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK.’nun 713/3 maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasımdır. Somut olayda; dava konusu yerin köyde bulunması nedeniyle Hazine yanında, köy tüzel kişiliğine de husumet yöneltilmesi gerekir. Taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesinin, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturacağı, bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği, bu tür işlerin, 6100 sayılı HMK’nin 382/(2). fıkrasının ç-1) bendi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanun'un 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınacağı, tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçılarının isteyebileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.