Dava konusu taşınmazın, 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca Hazineye ait satış yetkisini de içeren şekilde Beykoz Belediyesine devredildiği sabit olduğu ve Belediye Encümen kararıyla bu taşınmazların kullanıcılarına satışına karar verildiğine göre, Hazine tarafından yapılan bu mülkiyet devrinin gerçek kişilere yapılan satış işlemi gibi düşünülmemesi gerektiğinden 2/B olarak tapuya kayıt ve tescil istemli davaların Hazine'ye aleyhine açılamayacağı-
Mahkemelerin aynı konuda, aynı dava sebebine dayanarak, aynı taraflar hakkında yeniden inceleme yapamayacakları-
“Zilyedliğe dayalı tescil” davasının, “olağanüstü kazandırıcı za-ma-naşımı süresi”nin -daha önce açılan davaya, davalı Hazinenin karşı koymasından dolayı- kesilip, dava tarihinde henüz dolmamış olması ha-linde, tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bozma ilamına konu ilk kararın davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu nedenle davalı şirket vekilinin temyiz talebinin, bozma ilamı öncesi verilen ilk kararın temyizi niteliğinde olmakla, temyiz itirazını inceleme görevinin Özel Daireye ait olduğu- Meydana gelen iş kazası nedeniyle, davacının iş göremezlik derecesinin % 7,2 olarak belirlendiği, olayın meydana gelmesinde davacının % 25 oranında, davalıların ise % 75 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla hükmedilen manevi tazminat miktarının çok fazla olduğu-
Orman kadastrosuna itiraza-
Davanın orman tahdidine itiraz davası olduğu, ihtilaf konusu taşınmazın orman sınırlandırılması sırasında orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Orman Bakanlığınca, Orman Genel Müdürlüğü hasım gösterilerek davanın açıldığı, Orman Bakanlığı tarafından açılacak tahdide itiraz davalarında hasmın kayıt maliki olacağı, Orman Genel Müdürlüğü kayıt maliki olmadığından, aleyhine dava açılamayacağı, ıslah yoluyla kayıt malikinin davaya dahil edilemeyeceği, davanın husumetten reddinin gerekeceği-
22. HD. 05.11.2018 T. E: 2017/16466, K: 23583-
9. HD. 26.10.2022 T. E: 8621, K: 13247
Takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı, İİK.67 vd. uyarınca açılan itirazın iptali davaları yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan, ispat külfetiyle ilgili kuralların itirazın iptali davasında da geçerli olduğu-
Tapuda kayıtlı taşınmazların, Medeni Yasa'nın 713. maddesi hükmüne göre zilyetlik nedenine dayalı olarak tescili mümkün olmadığı gibi, davacı şirketin 1984 yılında çekişmeli yere şantiye binası ve müştemilatını yapması, keşif günü itibariyle terk edilmiş olsa da halen bu tesislerin zeminde bulunması, taşınmaza toprak çekip dolgu yapma faaliyeti imar ve ihya faaliyeti, üzerine depo, yatakhane ve yemekhane gibi binalar yapmak suretiyle kullanılması ise taşınmazın ekonomik amacına uygun zilyetlik olarak kabul edilemeyeceği; parselin dava konusu edilen bölümünün Hazine'den; satın alınması için davacı şirket yetkilisinin yaptığı başvuru, davacı şirket tarafından taşınmaz mülkiyetinin Hazine'ye ait olduğu ve taşınmazın malik sıfatıyla zilyet edilmediğinin kabulü anlamına geleceğinden davanın reddine karar verilmesinin isa­betli olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.