Kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içerisinde kalıp davacı tarafından tapuya güvenilerek satın alınan taşınmaza ait tapunun, kesinleşen yargı karan gereğince iptal edilerek Hazine adına tescil edilmiş olması nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada, zararın tazmin edilmesi gerekip taşınmazı satın alan davacının, burasının özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğunu öngörmemiş olmasının, onun savsama niteliğinde bir davranışı olduğu gözetilerek hak ve adalete uygun bir indirim yapılması gerektiği-
Bir eylemin davalı tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmişse bunun suç teşkil edip etmemesi hukuk hâkimini bağlamayacakken, davalı tarafından gerçekleştirilmediğinin tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararının ise maddi vakıa açısından hukuk hâkimini bağlayacağı-
İşyeri sigortası kapsamında tazminat isteminden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada, davacıların murisinin ölümüne neden olan olay, riziko adresinde ve mesai saatleri içinde gerçekleşmediğinden, davalı sigortacı şirketin sorumlu olduğu teminat kapsamına girmeyeceği-
Prim kesintilerini içeren ilgili müstahsil makbuzlarının davacıya aidiyetinin tespiti istemi-
Medeni Kanunu'nda mirasçılıktan çıkarma istemine ilişkin uyuşmazlıklarda Aile Mahkemesinin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmadığından ve Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu- Davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülmüş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davacının karar verildikten sonra vefat ettiğinden, mirasçılarının davacı sıfatı ile davaya iştirakleri sağlanarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra karar verilmesi gerekip dava konusu taşınmazın mahkemenin kesinleşen kararı ile orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiğinden uğranılan zararın tazmininin Hazine’den talep edilmesi gerektiği- Dava konusu taşınmaza 04.11.1983 gününden sonra el atıldığı anlaşılmakla, nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 3116 ve 6831 sayılı kanunlara göre orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek "orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tesciline, parselin malik hanesinin bu şekilde doldurulmasına" dair verilen kararın isabetli olduğu- Kadastro tespitine itiraza ilişin davanın kabulü halinde, davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği-
Yazarın yazısı yayınlandıktan hemen sonra söz konusu tabelaların kaldırılmış olduğu, dava konusu yazının davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde değil eleştiri mahiyetinde olduğu-
Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesindeki davanın kararının kesinleşmesi beklenerek, tüm kanıtlar birlikte değerlendirip, varılacak sonuca göre bir karar verileceği-
Asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalar olduğundan, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanmasının gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.