Şikâyet dilekçesinde şirket yetkilisi sanığın isminin belirtilmemesi hâlinde, sanığın mahkemece araştırılmasına yasal imkân bulunmadığından, İİK'nun 345. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Bir taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tescile konu olabilmesi için öncelikle tapuda kayıtlı olmaması, orman, mera, yayla ve kışlak gibi kamu malı niteliğindeki yerlerden bulunmaması ve 3402 sayılı Kanu-nun 14. ve 17. maddelerinde belirtilen zilyedlikle kazanmaya ilişkin ge- rekli koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olması gerekeceği-
Kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan ve davacının fiili kullanımında bulunduğu şerh edilerek, Hazine adına tescil edilen taşınmazı öncelikli satın alma hakkı bulunan zilyet davacının kimlik bilgilerinin gerçeğe uygun hale getirilmesi istemi ile açtığı davada hukuki menfaati ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir...
Bir taşınmazın bir başka köyün idari sınırları içerisinde kalmış olması da mutlaka o taşınmazın idari sınırları içerisinde kalan köy ya da belediyeye ait olduğunu göstermeyeceği-
Maddi ve manevi tazminat davası-
İstinaf talebinde bulunan taraf yönüyle olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında uyuşmazlık konusu taşınmazın tamamının kamulaştırılmasına karar verildiği belirtilerek taşınmazın tamamının kamulaştırma bedelinin tespiti ve tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi istenildiğine ve mahkemece de tescil isteğinin kabulü ile taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptaline karar verildiğine göre kesin nitelikteki mahkeme hükmü ile davalı idare adına tescil edilen taşınmazın tapu kütüğüne tescilinde bir yolsuzluğun bulunmadığı-
Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Medeni Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi uyarınca kapsam belirleneceğinin kuşkusuz olduğu, ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesinin, gitti kayıtlarının, yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip, doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılmasının, doğru esasa dayanmıyorsa, ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi, ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesinin, böylece yanların dayandığı, usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan, dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılmasının gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.