Tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Yasa’nın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesi’nin 1.6.1980 gün ve 31/13 E..K.: 14.3.1989 gün ve 35/13 E..K., ve 13.6.1980 gün ve 7/25 E.,K., sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğunun düşünülmesinin ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinin gerektiği-
Davacılara ait yapıların bulunduğu dava konusu taşınmazın ilgili kısımlarına ilişkin temliken tescil şartlarının değerlendirilmesi yönünden kadastro fen elemanı, inşaat ve ziraat mühendisleri eşliğinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi raporları alındığı, ziraat ve inşaat mühendisi bilirkişilerin hazırladığı ek raporlarda davacılar tarafından yapılan binaların değerinin arazi değerinden fazla olmadığı belirtilmiş olduğundan TMK. m. 724'e dayalı temliken tescil şartlarının tamamının oluştuğunun kabul edilemeyeceği- Davalıların davacıların pay satın aldıkları taşınmazdaki 40 yıllık zilyetliklerine karşı çıkmamalarının haricen yapılan satışa ahde vefa göstermeleri anlamına geldiği, bu durumda hakkın kötüye kullanılması niteliğindeki satışın resmî şekilde yapılmadığı yönündeki davalıların savunmasına değer verilmesinin doğru olmadığı, davacıların taleplerinin mülkiyetin kazanılmasına esas olacak bir hukuki sebep oluşturduğu kabul edilerek harici satışa değer verilmek suretiyle davacıların tapu iptali ve tescil talebi hakkında olumlu bir karar verilmesi gerektiği görüşünün HGK. çoğunluğunca benimsenmediği-
20. HD. 25.09.2019 T. E: 2016/14823, K: 5168-
Haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararın tazmini istemi-
Dava konusu taşınmazın orman vasfı ve Maliye Hazinesi adına kayıtlı oluşu göz önüne alındığında taraflar arasında imzalanan harici satış sözleşmesinin geçerli olmadığı, satış sözleşmesi geçersiz olduğundan davacının ancak sözleşme ile verdiğini geri isteyebileceği, buna karşın geçersiz harici sözleşmeye dayanarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunamayacağı-
Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılacağı; ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesinin, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlı olacağı-
3. HD. 16.02.2016 T. E: 135, K: 1986-
Davacının asıl borçluya karşı ileri sürebileceği tüm defileri (şahsı defilerini) faktoring şirketlerine karşı da ileri sürebileceği, davacının dava konusu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti gerektiği-
20. HD. 22.10.2019 T. E: 2017/7441, K: 6151-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.