Kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davalarında davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi dışında ayrıca sözleşmenin ifa olunacağı yer mahkemesi; yine tazminat davasında da haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemeleri de yetkili olduğundan ve belirtilen yerlerden birini seçmek hakkı kiraya verene ait olduğundan, davacının davasını kiralanan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Bozma ilamına uyularak 2 aylık makul süreye 15 gün de tespit raporu ile belirlenen hasar giderme süresinin ilavesi ile 2,5 aylık kira bedelinden depozito bedeli mahsup edilerek davalıdan tahsile karar verilmiş olup, davacı depozito bedelinin hor kullanma sonucu meydana gelen hasardan mahsup edildiğini beyan ettiğine göre, makul süre kira alacağının da depozito bedelinden mahsup edilmesinin doğru olmadığı-
Kira sözleşmesi uzadıktan sonra sözleşme tek taraflı fesh edilerek kiralananın tahliye edildiği ancak usulüne uygun olarak anahtarın kiralayana teslim edilmediği anlaşılmakta ise de, davacı, kiralananda Mahkeme dosyasında tespit yaptırdığına göre tespit tarihinin anahtar teslim tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği-
Kira alacağı, erken tahliye nedeni ile kira kaybı ve hor kullanma tazminatı istemi-
Menfi tespit ve istirdat istemi-
Uyuşmazlığın hor kullanma tazminatının tahsiline ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Hor kullanma nedeniyle tazminat istemi-
10.4.1992 gün, 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni oluşturacağı, mahkemece, önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile yeni bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.