Takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı, İİK.67 vd. uyarınca açılan itirazın iptali davaları yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan, ispat külfetiyle ilgili kuralların itirazın iptali davasında da geçerli olduğu-
Dava konusu taşınmazın ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmediği, mahalinde alanında uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada hüküm vermeye elverişli olduğunun kabul edilemeyeceği-
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği- Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtayın temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye göndereceği-
MK. 1023 hükmünün, satıcının değil satın alan üçüncü kişinin iyi-niyetini korumakta olduğu-
3. HD. 22.09.2022 T. E: 5411, K: 6894
Davacı işçinin, HM. mad. 106 kapsamında davalı işveren tarafından yapılan görevlendirmenin "esaslı değişiklik" olduğunun tespitine ilişkin dava açmasında hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunduğu- "İş Kanunu’nun 22. maddesinde çalışma koşullarında değişiklik hâlinde başvurulacak hukukî yolların açıklandığı, maddede belirtilen şekilde açılacak eda davalarında iş sözleşmesinde yapılan değişikliğin esaslı değişiklik olup olmadığı hususunun öncelikle tespit edileceği, bu nedenle davacının beklediği hukukî korumayı ancak eda davası açarak sağlayabileceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
“Nüfus kaydının düzeltilmesi” davalarının kamu düzeni ile ilgili olduğu, hakimin tarafların iddia ve savunmaları ve ileri sürülen delillerle bağlı olmadığı–
Türk Medeni Kanununun 178.maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresinin boşanmaya bağlı dava haklarının kullanılabilir hale geldiği tanıma kararının kesinleşmesi tarihinden başlayacağı-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları ile, günün ekonomik koşullarına göre; davacı kadının boşanma ile yoksulluğa düştüğü gözetilerek TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de nazara alınarak uygun bir nafakaya hükmedilmesinin gerekeceği-
Mahkeme kararında, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün bulunmasının zorunlu olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.