HMK 310. md hükmüne göre feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği- HMK 311. md hükmüne göre de feragatin kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı, bu nedenle öncelikle mahkemenin davadan feragat hakkında bir hüküm vermesi için kararın bozulması gerektiği-
Davacının ihtiyati haciz istemi İİK.'nun 281/2 maddesine dayalı olup, bu istem mahkemece "...İİK.'nin 281/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz açılmış ve devam eden bir dava sırasında talep edilebilecek geçici hukuki koruma tedbir olup dava açılmadan bu madde uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün bulunmamaktadır." gerekçesi ile reddedilmiş olsa da tasarrufun iptali davası öncesinde ihtiyati haciz istemini yasaklayan bir hükmün bulunmadığı-
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonucu oluşan durumun eldeki maddi anlamda kesinleşmemiş ve derdest olan davaya da uygulanması zorunlu olup, kamu malları ile ilgili davaların aynı zamanda kamu düzeni ilkesini de içerdikleri, bu nedenle mahkemece, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra oluşan yeni yasal durum dikkate alınarak, inceleme yapılıp sonuca ulaşılması gerektiğinde kuşku bulunmadığı, o halde mahkemece yapılması gereken işin; dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalıp kalmadığı hususunda Yargıtayın ve Dairemizin yerleşik uygulamaları doğrultusunda gerekli araştırmaları yapmak üzere işin esasına girmek olması gerekeceği-
Boşanma davası açmanın münhasıran kişiye bağlı haklardan olması sebebiyle boşanma kararının tanıması davasının mirasçılar tarafından açılamayacağı-
Tekkeler üzerinde -hayrat yerlerden olduğu için- sükna hakkı kurulamayacağı-
Davacı tarafından davalı aleyhine açılmış bulunan kısmi itirazın iptali davasının taleple bağlı kalınarak 5.000 TL üzerinden sonuçlandığı- Böylece davaya dayanak alınan hukuki ilişkinin varlığı saptanarak, davalının sorumluluğunun da kesinleşen bu hükümle tespit edildiği- Kısmi davada alınan bilirkişi raporunda alacağın miktarının 44.116,31 TL olarak tespit edilmiş olup mahkemece yeniden bilirkişi raporu alındığı ve alacağın miktarının 51.990,11 TL olarak belirlendiği- Oysa kesinleşen kararın tespite ilişkin bölümünün sonradan açılan itirazın iptali davası için kesin hüküm oluşturacağı- Açıklanan nedenlerle; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/... Esas sayılı dosyasında verilen hükmün kesinleştiği ve söz konusu kesinleşen hükümde alacağın miktarı 44.116,31 TL olarak bilirkişilerce tespit edildiği halde yanılgılı değerlendirme ile davacının ıslah talebi nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi halinde, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, davacı yüklenicinin İcra ve iflas Kanunu'nun 33/a-2 maddesinde gösterilen tespit davası ya da genel hükümlere göre eda davası açma konusunda seçimlik hakkı bulunduğu-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
Tapu iptali ve terkin-
Davacının davalılara ait işyerinde tarım işinde çalışırken oluşan kazada arkadaşını kurtarmak isterken yaralanması sonucu, uzun süre hastanede yattığı, ameliyat olduğu ve çalışma yeteneğinin kaza nedeniyle azaldığı, bu iş kazasının davalıların gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almamış olmalarından ötürü meydana geldiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talep ettiği somut uyuşmazlıkta- Kesin süre içinde, davacının iş göremezlik oranının tespiti için, muhtıra çıkarılmasına rağmen bu eksikliği tamamlamadığı, mahkemece kesin süre içinde eksik hususun yerine getirilmemesi durumunda delilden vazgeçmiş sayılacağı konusunda ihtar yapıldığı, bu nedenle davanın maddi ve manevi tazminata esas teşkil eden sakatlığını ve vücudundaki estetik bozukluğu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesine; ve bu kararın maddi anlamda kesin hüküm oluşturacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.