Kanun yolu açık olan bir kararın mahkeme tarafından kesin olarak verilmiş olmasının kanun yoluna başvurmayı engellemeyeceği–
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında, ayrıca sıralamanın nasıl yapılacağının gösterilmesi, HMK'nın hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/2. maddesine aykırı olarak gerekçe kısmı hüküm bölümünde yeniden tekrar edilmesi anlamına geldiği gibi, icra müdürünün yerine geçilmek ...suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği ve mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, kurulan hükümde, uyulmasına karar verilen bozma ilamına aykırı olarak gerekçede yer verilmesi gereken hususlara hüküm fıkrasında yer verilmesinin doğru olmadığı-
Şikayetçi borçlu tarafından ileri sürülen fesih sebepleri tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin istemin İİK'nun 71/2.ve 33/a maddelerine dayanması halinde,bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesinin gerekmediği-
Ana-babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkının, çocuğun temel haklarından olduğu (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3) -
Tapu iptali-tescil isteği-
Bir davada verilen kesin hükmün, davanın taraflarından biri tarafından başka birine karşı açılan ve konusu ile dava sebebi aynı olan ikinci bir davada kesin delil teşkil etmeyeceği- Somut olayda; hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, davacının iletim sistemi kullanıcısı olduğu yönünde daha önce açılan ve kesinleşen davalardaki gerekçe ve kararların kesin delil etkisi değerlendirilmeden karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.