Tarafı kim olursa olsun sözleşmelerde asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümler konulması veya birtakım gerekçelerle bunun önüne geçilmeye çalışılmasının asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmayacağı- Hizmet sözleşmesinde asgari ücret altında ödeme yapılmasına ilişkin hükümlerin yok hükmünde olduğu- Asgari ücretin altında yapılan ödemeye ihtirazi kayıt konulmadan kabul edildiği gerekçe gösterilerek bu konudaki talebin reddedilemeyeceği- Hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı yanca yapılan ödemelere asgari ücret fiyat farkının eklenmediği anlaşıldığından bilirkişi marifetiyle eski ve yeni brüt asgari ücret tutarları arasındaki fiyat farkının hesaplanması ile tespit edilecek miktar üzerinden asgari ücret fiyat farkı alacağına karar verilmesi gerektiği-
Ücretin, toplu iş sözleşmesinde öngörülen hangi ücret skalası uygulanarak belirlenmesi gerektiğine ilişkin somut uyuşmazlıkta- Davacının, 09.01.2007 tarihinden beri Türkiye Yol-İş Sendikası üyesi olup Türkiye İl Özel İdaresi ile davacının üyesi olduğu bu Sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin 17 nci maddesinde, 01.03.2005 tarihinden sonra işe girenler için Ek-1/B skalasındaki ücretin ödenmesi gerektiğine ilişkin düzenleme mevcut olduğu, Davacının ücreti bu skalaya göre hesaplanıp ödendiği, işe giriş tarihi dikkate alındığında, 01.03.2005 tarihinden önce işe girenler için uygulanan Ek-1/A skalasının davacıya uygulanması mümkün olmadığı-
Kamulaştırılan taşınmazın 6830 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi uyarınca tescil istemi-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin ücretinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine uygun şekilde tespit edilip edilmediği ve bu tespite bağlı olarak davacının fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır...
Takip talebinde yabancı para alacağının ve yabancı para cinsinden işlemiş faizin TL karşılığının gösterilmediğinin anlaşıldığı, takip talebindeki bu noksanlığın kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerektiği, o halde mahkemece takipte yabancı para cinsinden istenilen asıl alacak ile işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
4. HD. 03.05.2023 T. E: 3073, K: 5921
haczin yapıldığı adresin üçüncü şahsın adresi olduğunun ticaret sicil kayıtlarından anlaşıldığı, haciz sırasında borçluya ait bir evrakın bulunmadığı, üçüncü kişi şirketin yetkilisi ile borçlunun karı koca olduğu, üçüncü kişi şirketin tek ortağı olduğu, borçlunun yetkili ya da ortaklık üzerinden üçüncü kişi şirketle bir bağlantısının bulunmadığı, üçüncü kişi şirketin kuruluş tarihinin 2004 olduğu, faaliyet alanı, kuruluş tarihi, haczedilen mahcuzların niteliği ve ödeme emrinin de haciz mahallinden başka bir adreste tebliğ edildiğini gösterir kayıtlar birlikte değerlendirildiğinde, artık İİK'nın 97 nci madde de ifadesini bulan mülkiyet karinesinin davacı yararına olduğu, alacaklının dayandığı olguların şimdilik üçüncü kişi yararına olan bu karineyi hükümden düşürecek nitelikle bulunmadığı-
Davalının ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunması halinde 3. kişilerin zararlarından sorumlu tutulabileceği göz önünde bulundurularak, konusunda uzman bilirkişiden kusur raporu alınması ve oluşacak sonuca göre davalının zarardan sorumluluğu olup olmadığına dair karar verilmesi gerektiği-
Dava, taraflar arasındaki sözleşmede yer alan dönüşüm bedelinin tespiti suretiyle muarazanın meni istemine ilişkindir...
Davalıların tasarruf tarihinde bankadan çektikleri ve bankaya yatırdıkları paralara ilişkin olarak dosyaya sunulan dekontların da dikkate alınması ile (aynı banka şubesinde aynı saat ve dakika içinde yapılan işlemde saniye farklarının makul görülmesi ile), dava konusu taşınmazların tasarruf tarihindeki rayiç değeri ile tapuda gösterilen değeri arasında İİK.'nin 278/2. maddesi gereğince mislini aşan fark bulunmamasına ve davacı tarafından İİK.'nin 280/1. maddesi kapsamında davalı üçüncü kişi şirketin diğer davalı borçlunun mal kaçırma ve alacaklısına zarar verme kastını bildiği ya da bilmesi gereken kişilerden olduğunu ispatlayamamasına göre usul ve kanuna uygun olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.