Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler nedeni ile sonradan düzenlenen sözleşmenin ilk sözleşmedeki prim(kardan pay alma), taraflar arasındaki hükmü ortadan kaldırıp kaldırmadığının çözümü için sözleşmelerin incelenmesi ve hukuksal sonucunun değerlendirilmesi gerektiği- İşçinin, kâr ve zararla ilgili bilgileri işverenden isteme hakkı bulunmadığı, işçinin alacağı kâr payının, safi kâr üzerinden hesaplanması gerektiği- Sözleşmeyle işçiye ücretle birlikte üretilenden, cirodan veya kardan belli bir pay verilmesi kararlaştırılmışsa, hesap dönemi sonunda bu payın, yasal hükümler veya genellikle kabul edilmiş ticari esaslar göz önünde tutularak belirleneceği- İşçi ayrıldığında proje veya iş tamamlanmamış, ancak dava tarihine göre tamamlanmış ve işveren bu işten dolayı kar etmiş ise, burada kardan pay almanın kıstelyevm esasına göre çalışılan süre ve çalışılmayan süreye oranlanarak belirlenmesi gerektiği- Hukuki nitelendirme ve yukarıda belirtilen ilkelere göre, davacının prim alacağına hak kazanabilmesi, başka bir ifade ile bu alacağın muaccel olması için primin dayanağı projelerin öncelikle tamamlanmış olması gerektiği-
Uyuşmazlık, marka başvurusuna nispi nedenlerle yapılan itirazın reddine dair YİDK kararının isabetli olup olmadığı ve başvuruya konu markanın hükümsüzlüğü şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır...
İpotek borçlusuna gönderilen hesap kat ihtarnamesi tebligatının usulüne uygun olduğu, konkordatoya ilişkin mahkeme kararında rehinli takiplerin yapılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmadığı ve bu suretle asıl borçlu hakkında ipotekli takip başlatılmasının usulüne uygun olduğu-
Davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü, sicilden terkini, markaya tecavüzün men'i istemi- Davacı şirketin 2004 yılında kurulduğu, kurulduğu tarihten beri "..." ibaresini ticaret unvanı olarak kullandığı, estetik ve güzellik alanında faaliyette bulunduğu, "..." ibaresinin ticaret unvanı olarak kullanılmasının aynı zamanda markasal kullanım niteliği taşıdığı, "D.." ibaresini ticaret unvanı olarak estetik ve güzellik alanında 2004 yılından beri kullananın, yani, gerçek hak sahibinin davacı şirket olduğu, davacı şirketin ortağı ile ortak işletme işleten davalının bu durumu bildiği, buna rağmen dava konusu markayı kendi adına tescil ettirdiği-
Uyuşmazlık, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (EPDK) 875 sayılı kararı ile 01.09.2006 ile 31.12.2010 tarihleri arasındaki geçiş döneminde perakende satış hizmet (PSH) tarifesinin kWh bazında belirlenmesine ilişkin 20 Dağıtım Şirketi İçin Gelir Gereksinimi Hesaplaması ve Tarife Metodolojisinin, Geçiş Dönemi Tarife Uygulamaları başlıklı II. Bölümünün (B) bendinin Danıştay tarafından iptal edilmiş olması nedeniyle, anılan dönemde davacı şirket tarafından davalı şirkete elektrik tüketim bedelleri ile birlikte ödenen PSH bedellerinin istirdadı istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiği iddia edilen trafik kazası sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir...
Dava, haksız rekabete dayalı tazminat istemine ilişkindir...
Mahkemece şikayetin reddine dair verilen kararın, esasa ilişkin nedenle bozulduğu ve önceki hükümde direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılan temyiz incelemesi sonucunda uyuşmazlığa konu hususta kararı veren icra hukuk mahkemesinin değil asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek dava şartları yönünden kararın bozulduğu, bu bozma kararı ile Özel Dairenin bozma kararının ortadan kalktığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararının, gereğinin yerine getirilmesi gereken asıl bozma kararı haline geldiği, bu durumda son bozma kararına uygun olarak Mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken bozma kapsamına aykırı biçimde uyuşmazlığın yeniden esasına girilerek, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava konusu uyuşmazlığın miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği olduğu, bu sebeple taşınmaz değerinin tamamı üzerinden değil davalıların miras payına karşılık gelen değer üzerinden harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin belirlenmesi ve bundan kaynaklı fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ve prim alacağının ne kadar talep edildiği ve buna bağlı olarak vekâlet ücretine ilişkindir...
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.