Bilirkişi rapor ve ek raporları ile, davacı şirketin usulüne uygun tutulduğu tespit edilen ticari defter ve belgelerine göre davalının davacı şirkete hisse devir tarihi itibariyle .................. TL borçlu olduğunun tespit edildiği ve davalının kendi yetkili olduğu dönemde yapılmış defter kayıtlarının yanlış olduğunu ileri sürmesinin kabul edilemeyeceği; bilirkişi heyetinin teşekkülünde usule aykırılık bulunmadığı gibi ıslah edilen miktara mahkemece ıslah harcının yatırıldığı tarihinden itibaren faiz işletildiği; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 282 nci maddesindeki "Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir." yasal düzenlemesi dikkate alındığında; davalı vekili tarafından ileri sürülen diğer istinaf sebeplerinin yargılama aşamasında verdiği beyan ve itiraz dilekçeleri ile de ileri sürüldüğü, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında bu iddiaların değerlendirildiği ve İlk Derece Mahkemesince sunulan deliller, bilirkişiler tarafından düzenlenen kök ve ek rapor içeriğindeki tespitler de gözetilerek davanın kabulüne karar verildiği; mahkeme kararında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
4. HD. 14.06.2023 T. E: 2022/3555, K: 7980
Dava konusu alacak 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1235 inci maddesi gereğince gemi alacaklısı hakkı veren alacaklardan olup, davacı tarafça da gemi üzerine kanuni rehin hakkı tesisi talebinde bulunduğu gözetilip kabul edilen toplam tazminat miktarı ile sınırlı olmak üzere .............. isimli gemi üzerine 6762 sayılı Kanun'un 1236 ncı maddesi gereğince davacı lehine kanuni rehin hakkı tesisine karar verilmesi gerektiği-
Kiracılık ilişkisini ve kira borcunu kabul etmeyen borçlunun itirazı üzerine açılan davacı alacaklının İİK'nın 68. maddesi gereğince itirazın kaldırılması talebinin, taraflar arasında düzenlenmiş imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayanmadığından alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği-
Aynı alacaktan dolayı birden fazla taşınmaz üzerinde toplu ipotek tesis edilirse, tüm taşınmazların birlikte takibe konu edilmesi, birlikte satışının istenmesi ve birlikte satış kararı verilmesinin zorunlu olduğu (TMK 850, 873)-  İcra hukuk mahkemesi, "satışın iptali" talebinin kesin olarak reddine karar verse de, satışa hazırlık işlemlerine ilişkin verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazların birlikte satılmasına ilişkin emredici hükmün ihlal edilmeyeceği ve sadece 2 taşınmazın satışının yapılmasının hatalı olduğu- İhale bedeli muhammen bedelin üzerinde olsa da, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazlar aynı takip talebinde yer almasına rağmen, birlikte satışının yapılmaması halinde, şikayetçi borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, alacakların hesaplanması ve uygulanan faiz oranına ilişkindir...
Davanın kısmen kabulü ile, "48.609,81 TL yıkım bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen dosya davalısından tahsili ile birleşen dosya davacılarına hisseleri oranında verilmesine" şeklinde kurulmuş olup, hükmün bu hali ile infaz kabiliyetinin bulunmadığı, davaya konu kat karşılığı inşaat sözleşmesini arsa sahipleri olarak birleşen dava davacıları arasında bulunmayan arsa sahiplerinin de imzalamış olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın miras intikali yolu ile ........... ve ............'a geçmiş olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, hükmün infazının mümkün olabilmesi için bu kişilerin arsa paylarının hükümde açıkça belirtilmesi gerektiğinden hükmün bu yönü ile bozulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Artık değere katılma alacağı isteği-
7. HD. 05.11.2024 T. E: 2023/5398, K: 4895
Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan arsa tahsis sözleşmesi ve sonrasında belediye meclisinin arsa tahsislerinin iptaline ilişkin kararı ile ifanın imkansız hale gelmesinden kaynaklı rayiç değerin tahsili istemine ilişkindir...

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.