Dava konusu taşınmazın davacının haline münasip mesken niteliğinde olduğu kanaatine varıldığından, meskeniyet şikayetinin kabulü ile hacizlerin kaldırıldığı-
Uyuşmazlık, davalıların işleteni ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
Temyize konu mahkeme kararı incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde TMK‘nin 713/2. maddesinde birden fazla hukuki sebebe dayandığından bahisle tüm nedenlere dayalı olarak değerlendirme yapıldığı ve mahkemece ...’nın tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşıldığı kanaatine varıldığı, mahkemece son bozma ilamına uyulduğu halde her iki bozma ilamındaki hukuki nitelendirme dikkate alınmaksızın değerlendirme yapılmasının doğru olmadığı, dava TMK’nin 713/2 “... maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan ...” hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğuna göre gerek tapunun edinme sütunu gerekse mahkemece “...”nın bilinen kişi olduğunun kabulü göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı avukatların vekil olarak görev almadıkları icra dosyasından akdi ve karşı yan vekalet ücreti talep etmelerinin kanunen mümkün olmadığı- Azleden tarafın, azlin haklı olduğunu ispatlaması gerektiği, davacı avukatların yalnızca kısmi dava açmalarının başlı başına haklı azil sebebi sayılamayacağı- Avukatlık sözleşmesinde ''davanın neticelenmesi sonucu ortaya çıkan değer'' ibaresinden, davacı avukatların, davalı müvekkili adına takip ettiği dava dosyasında dava değeri olarak belirtilen ve mahkemece hüküm altına alınan miktarın anlaşılması gerektiği, dosyada yapılan keşif sonucu belirlenen ancak dava ıslah edilmediği için mahkemece hüküm altına alınmayan meblağ üzerinden akdi vekalet ücretinin hesaplanmasının hatalı olduğu-
Şikayete konu edilen menkullerin ipotek kapsamında mı yoksa finansal sözleşme kapsamında mı kalıp kalmadığına ilişkin olduğundan, buna dair şikayeti inceleme yetkisinin asıl takibin yapıldığı yerin bağlı olduğu icra mahkemelerine ait olduğu-
Asıl dava, 16.10.2004 tarihli genel kurul kararı uyarınca aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava ise bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir...
4. HD. 19.06.2023 T. E: 2022/3569, K: 8107
Uyuşmazlık, taraflar arasında geçerli ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir...
Enflasyon ve buna bağlı olarak oluşan döviz kuru, mevduat faizi, Hazine bonosu ve devlet tahvili faiz oranlarının sabit yasal ve temerrüt faiz oranlarının çok üstünde gerçekleşmesi, borçlunun yararlanması, alacaklının ise zarara uğraması sonucunu doğurduğundan borçlunun borcunu süresinde ödememekte, yargı yoluna başvurulduğunda da yargı süresini uzatma gayreti göstermekte; böylece yargı mercilerindeki dava ve takipler çoğalmakta, yargıya güven azalmakta, kendiliğinden hak alma düşüncesi yaygınlaşarak kamu düzeni bozulmakta, kişi ve toplum güvenliğini sarstığı- Mülkiyet hakkı kapsamındaki alacağının enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratılarak ödendiği anlaşıldığından başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklendiğinden mahkemelerinin başvurucunun zarara uğradığını ayrıca ispatlaması gerektiği yönündeki katı yorumu nedeniyle somut olay bakımından kamunun yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında kurulması gereken adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğu-
Takipten ve itirazın iptali davasından feragat edilmiş olsa dahi dosya alacağına konulan hacizler nedeniyle hacizler ve takip geçerli olup feragat nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.