4. HD. 19.06.2023 T. E: 2021/10243, K: 8114
Uyuşmazlık, zorunlu trafik sigortası bulunmayan traktörün sebep olduğu tek taraflı kazada, desteğin sürücü konumunda iken vefat etmesi sonucu, destekten yoksun kalan davacıların maddi tazminat istemine ilişkindir...
Kısmi alacak için açılan davada müddeabihin ıslah ile artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği, alacağın tümü için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine hükmedilemeyeceği-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir...
Yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, ihalenin dayanağı Belediye Meclis kararının iptaline karar verildiği, davalı 3. kişinin taşınmaz için bedel ödediği yönünde bir ispatının olmadığı, bilirkişi raporu uyarınca taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri ile tapu değeri arasında fark olduğu, davalıların devir işlemini İdare Mahkemesinin iptal kararının kesinleşmesinden kısa süre sonra yaptıkları gözetildiğinde, davalının iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunmadığı-
Uyuşmazlık, marka hakkına tecavüz, haksız rekabetin önlenmesi, ticaret unvanının sicilden terkini istemine ilişkindir...
Henüz tanıklar dinlenilmeden ve ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinilmeden mahkemece tarafların tanık dinletme hakkının iki ile sınırlandırılması hukuki dinlenilme hakkının ve bu hakkın alt unsurları olan “iddia ve savunma hakkı” ile “açıklama ve ispat hakkı”nın ihlâli niteliğinde olup, adil yargılanma hakkı ile bağdaşmadığı-
Mahkemece yapılacak işin; husumeti tereke alacaklılarına yöneltmek, gösterdikleri takdirde delillerini toplamak, davanın değerini ve mahkemenin görevli olup olmadığını belirlemek, ulaşılacak sonuç uyarınca karar vermekten ibaret olduğu-
Sözleşmede hakemlerin uygulayacakları usul taraflarca kararlaştırılmış ise, hakemlerce buna aykırı olarak hakemliğin cereyan ettiği yer kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı-
Tasarruf tarihi ile haciz tutanağının düzenlendiği tarih arasında, iki yıllık sürenin geçmiş olması halinde tasarrufun iptaline karar verilemeyeceği- İvazsız tasarrufların butlanına ilişkin İİK'nın 278. maddesi uyarınca iptal kararı verilebilmesi için dava konusu tasarruf ile haciz veya aciz vesikasının düzenlendiği tarih arasında en fazla iki yıllık sürenin geçmiş olması gerektiği, somut olayda dava konusu tasarrufun 20.02.2014 tarihinde yapıldığı, aciz vesikası niteliğindeki haciz tutanağının düzenlenme tarihinin ise 19.09.2017 olduğu, bu nedenle ivazlar arasında fahiş fark olsa dahi iki yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun (İİK 278. maddesinde sayılan sebeplerle) iptaline karar verilmesinin mümkün olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.