Yaklaşık 3 yıla yakın bir süreye ilişkin TİS artışlarından kaynaklanan alacaklarını belirlemesi davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında davacı işçiden beklenemeyeceği gibi, söz konusu alacakaların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi gerektiğinden ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin ve davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-
Katkı payı alacağına ilişkin davanın, aile mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Fesih ve işe başlatmama sebepleri her olayın özelliğine göre değişkenlik arz edebileceğinden, kanun koyucunun somut olayın özelliğine göre takdir hakkını hâkime bıraktığı durumda, bağlayıcı nitelikte olan İçtihadı Birleştirme Kararı ile sınırlandırma yapılması uygun düşmeyeceğinden içtihadı birleştirmeye gerek bulunmadığı-
Davalı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 16.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 20.10.2021 tarihli borca itiraz dilekçesinde alacaklıya borcu olmadığını beyan ettiği, borca yasal 7 günlük sürede itirazda bulunduğu, borçlunun imzasını inkar etmediği, İİK m. 68/1 de sayılan belgelerden herhangi biri ile borcu ödediğine ilişkin de bir delil sunmadığından borçlu olmadığını ispat edemediği gerekçesiyle 'itirazın kesin olarak kaldırılmasına ve asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine' karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Taraflar arasında açılmış olan borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararından geçen '2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu' şeklindeki tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmadığından; tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarının geçerli olacağı; bu nedenle itirazın kaldırılmasına ilişkin davada; kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının talebi ihtiyati, haciz için yatırılan teminatın iadesini talep edebilmek için takibin kesinleştiğine dair derkenar verilmesine ilişkin olduğu, söz konusu "kesinleştirme şerhi verilmesi" talebinin değerlendirilmesinin harca tabi olmadığı, mahkemece "takibin kesinleşip kesinleşmediğine dair değerlendirme yaparak ", alacaklının talebi hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davası devam ederken borcun ödenmiş olması nedeniyle davanın konusuz kalacağı-
İİK.nın 281/2 maddesi uyarınca iptale tabi tasarruflar hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceğinden, dava dilekçesinde her ne kadar ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan talebin, ihtiyati haciz talebi olarak nitelendirilmesi gerekeceği-
Kesinleşen kıymet takdirinin 14.02.2019 tarihinde yapıldığı, ihalenin ise iki yıldan fazla süre geçtikten sonra 08.07.2021 tarihinde gerçekleştiği, İİK'nın 128/a-2 maddesinde geçen 2 yıllık sürenin geçtiği, bu hususun kamu düzeni nedeni ile re'sen gözetilmesi gerektiğinden şikayetin kabulü ile taşınmaz ihalelerinin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır...
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.