Zamanaşımı süresinin, belirsiz alacak davası açılması ile tüm alacak için kesildiğinden, davacının belirleyemediği alacağının zamanaşımına uğraması söz konusu olmayacağı- İşçilik alacağına ilişkin davada, Davacı vekili önceki dilekçesinde her ne kadar davanın ıslah edildiğini belirtmiş ise de; davanın belirsiz alacak davası olarak açılması, davacı vekilinin sonra duruşmada önceki dilekçesinin, talep artırım dilekçesi niteliğinde olduğunu açıkça beyan etmesi, sözü edilen dilekçede dava konusu kıdem tazminatı dışındaki alacaklara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının talep edilmesi ve mahkeme tarafından eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile bu kapsamda yapılan yargılama sonucunda hüküm kurulması karşısında, ilk verilen dilekçenin talep artırım dilekçesi olduğunun kabulü gerektiği- Belirsiz alacak davasında dava konusu alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda davacı taraf iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı artırabileceğinden bozma kararı sonrasında da artırım dilekçesi vererek, tamamlama harcı yatırılmak suretiyle talebini artırılabilmesi mümkün olduğu-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, bakiye kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ilave tediye, iş sözleşmesinde düzenlenen on iki aylık ücret tutarındaki haksız fesih tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacakları istemine ilişkindir...
2005 yılında satın alma suretiyle edinilen, işyeri niteliğindeki balık lokantası olarak faaliyet gösteren taşınmaza ilişkin katılma alacağı davasında, tapu kaydındaki hisse dikkate alınmaksızın, dava konusu balık lokantasının davalı kadına devredildiği, hisse devrinin balık lokantası için yapıldığı, bu nedenle davaya konu balık lokantasının bozma sonrası karar tarihine en yakın güncel sürüm değeri artık değer kabul edilerek katılma alacağı hesabının yapılması gerekirken, tapuda yazılı hisse üzerinden karar verilmeyeceği-
Artık değere katılma alacağı isteği-
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...İki davanın konusunun aynı olmaması halinde, her iki davanın netice-i talep kısmının farklı olması nedeniyle davaların birbirine derdestlik oluşturmayacağı-
Mahkemece yaptırılan kolluk araştırmasına göre; davacı borçlunun 1979 doğumlu olduğu, çalışmadığı, babası ve engelli annesi ile birlikte yaşadığının bildirildiği, alınan bilirkişi raporunda, emsal taşınmazlar esas alınarak ve borçlunun sosyal-ekonomik durumu gözetilerek meskeniyet şikayetine konu ev ile haline münasip evin değerinin belirlendiği , ilk derece mahkemesinin, dosyanın karara bağlanmasına yeterli bilirkişi raporuna göre karar vermesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca satış bedelinden arta kalan miktarın hak sahiplerine ödeneceğinden ilk derece mahkeme hükmünde yer alan "artan kısmının dosya borcu kadar olan miktarının alacaklıya ödenmesine" ifadesinin paraların paylaştırma safhasında sonuca etkisi bulunmadığı-
Kira bedelinin icra dosyasına yatırılması yeterli olup, icra giderlerinin yatırılmaması durumunda temerrüt olgusu gerçekleşmeyeceği- Kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihine ilişkin el yazısı ile yazılmış bir ibarenin bulunmadığı, kefalet şekil şartlarına uyulmadığı bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu-
Meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda borçlunun ekonomik ve sosyal durum araştırması nazara alınarak haline münasip taşınmaz değerinin belirlendiği, bu hali ile bilirkişi raporunun hükme dayanak yapmaya elverişli olduğunun kabulü gerekeceği-
Mirasbırakanın sağlığında, mirasçılardan birisinin miras payını -ivazlı ya da ivazsız- mirasbırakanın oluruyla başka bir mirasçıya devredebileceği -
Davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacıda dahil bütün mirasçıların miras payları oranında sorumlu olacakları, ne var ki, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda davacının ve davalıların miras paylarının dikkate alınmadığı anlaşıldığından, mahkemece, aracın dava tarihi itibariyle tespit edilen değeri olan 1.200,00-TL'nin %50 katkı oranı ile çarpılması sonucu bulunan 600,00-TL katkı payı alacağının davalıların her birinin 1/4'er miras payının olduğu da gözetilerek davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.