Emsal Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere 6098 sayılı Kanun'un 392 nci maddesinde yer alan ''Ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir.'' ibaresinden, alacaklının ödünç verdiği şey için dava açması ya da takip başlatması için ilk istemden başlayarak altı hafta beklemesi gerektiği, alacağın bu süre sonunda muaccel olacağı, muaccel olmayan bir alacak için dava ve takip başlatılmasının mümkün olmadığı, muaccel olmayan bir alacak için açılan davada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (h) bendi kapsamında hukuki yararın bulunmadığı ve kanunda yer alan bu ibarenin dava şartına ilişkin olduğu ve Mahkemece verilen red kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
Şikayet konu 21.09.2020 tarihli haciz borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmamış ise de, borçlu şirketin haczin yapıldığı adresten 23.01.2018 tarihinde ayrıldığı, 29.01.2018 tarihinde ise üçüncü kişinin faaliyete başladığı, ne var ki, haciz mahallinde borçlunun ayrıldığı tarihten sonrasına ilişkin 11.03.2019 tarihli sipariş üretim belgesi, 06.02.2019 tarihli üretim formu, sigorta poliçesi gibi evraklar bulunmasına göre, haczin borçlunun elinde yapıldığını kabulü gerektiğinden şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve alacakların hesap yöntemi noktalarında toplanmaktadır...
Kadının aile üyesi olmasının gerektirdiği zorunlu işler olan mutad ev işlerini yapma, çocukları yetiştirme gibi evde gösterdiği faaliyetler dışında, hayvanlara bakma, bahçe ve tarla işlerinde çalışmak gibi ev ekonomisine katkı sayılabilecek faaliyetleri var ise hakkaniyete göre lehine katkı payı alacağına hükmedilmesi gerektiği-
4. HD. 24.05.2023 T. E: 2022/2222, K: 6976
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı şirketin ilgili döneme ait defterlerinin sunulmamış olması karşısında, zarar iddiasının tespiti bakımından dosyada mevcut bilgi ve belgelerin bilirkişi incelemesine esas olacak yeterliliğe sahip olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre yeni bir bilirkişi raporu alınmasının gerekip gerekmediği-
Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Kooperatifçe dava konusu taşınmazda kat irtifakı kurulmadığı beyan edilmiş olup davacının taleplerinden biri de tapu iptal ve tescil olması nedeniyle güncel tapu kaydının getirtilerek dava konusu taşınmazın davalı N. adına tescil edilip edilmediğinin tespiti ile dava konusu bağımsız bölüm üzerinde tahsis önceliği araştırılarak kimin üstün hakka sahip olduğunun tespit edilmesi gerektiği-
Artık değere katılma alacağı isteği-
Davacının talebi sadece reşit olduğu tarihe kadar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme kurumu koruması altında olduğunun tespitine ilişkin ise, tespit içerikli talebinin bu şekilde nitelendirilerek delilleri toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.