Sendikanın malvarlığı ile ilgili olarak korunması gerekli bir hazine menfaati bulunmayacağından ve davada temsil kayyımı atanması istendiği hususu dikkate alınarak mahkemece kayyım adayları arasından seçilecek bir kişinin kayyım olarak atanmasına karar verilmesi gerekirken, mahallin en büyük mal memurunun atanmasının doğru olmadığı-
Tebligat Kanunun 10/II ve 21/II maddesine göre tebligat yapılabilme koşulları-
Somut uyuşmazlıkta, 06/01/2014 tarihinde tebliğ edilen muhtıra ile davacılar vekilinin dahili davalılar ... ve ...'ın TC numaraları ve adreslerinin bildirilmesi istenmiş, 06/01/2014 havale tarihli dilekçe ile davacılar vekili adı geçen dahili davalıların TC numaraları ve adreslerinin ilgili nüfus müdürlüğünden sorulmasını talep etmiştir. Mahkemece nüfus müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevaben ilgili idare 15/01/2014 tarihli yazısında adı geçen davalıların kaydına rastlanmadığını bildirmiştir. Davacılar, tapu kaydında paydaş olan bir kısım dahili davalıların adresini bilmemesi halinde bildirmeye zorlanamaz. Mahkemece ilgili yerlerden araştırılmak suretiyle adreslerin tespit edilmesi gerekmektedir. Davacıya düşen ise bu yazışmalar için yeterli gider avansını yatırmaktan ibarettir. Mahkemece tebligata yarar açık adresin araştırılması için re'sen ilgili yerlere yazı yazılarak adres tespitleri istenmesi ve gerekirse tarafların beyanlarına başvurması geçerli adresin bulunmaması halinde Tebligat Kanununun 28. madde gereğince ilanen tebligat yapılarak böylece taraf teşkilinin sağlaması gerekirken usule aykırı şekilde işi davacıya yüklemek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği-
Bir davanın görülebilmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması gerekli olup, mirasçılık belgesine göre belirlenecek gerçek mirasçıların davaya dahil edilmelerinin sağlanarak davaya devam edilmesi gerekeceği-
Satışına karar verilen taşınmaza ilişkin olarak davalı paydaşlar adına çıkarılan dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin bila tebliğ iade edilmesi üzerine ilanen tebligat yapılmış ise de Tebligat Kanunun 29 ve tüzüğün 47/2 maddesi gereğince yeterli adres araştırması yapılmadığı gibi tebliğ olunacak evrak suretinin mahkeme divanhanesinde bir ay süreyle asıldığına dair belgeye de dosya kapsamında rastlanılmadığından, bu durumda tebligatın usulüne uygun olduğundan söz edilemeyeceği-
Tebligatın TK. mad. 21/2 'e göre yapılacağına ilişkin bir "şerh" bulunmadığından, mernis adresi ibaresinden yola çıkılarak TK. mad. 21/2 'ye göre tebligat yapılamayacağı-
Ortada, sonucu başlangıçta öngörülebilen bir olay, yani sonuçta nikâh kıyılmaması olasılığı varken, hayatın olağan akışı içinde bunu iyi bildiği kabul edilen davacıya tazminat isteme hakkı tanımayacağı-
Tebligat davalının en son adresine çıkarılmadığı gibi zabıta araştırmaları da davalının bilinen adresinden araştırılmadığından bu tebligatın usulüne uygun olduğunun ve taraf teşkilinin sağlandığının söylenemeyeceği-
Bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.