Mirasbırakan H. B. Kavlak'ın kendisini mirastan men etmek ve mal kaçırmak amacıyla vasiyetname düzenlendiğini ileri sürerek vasiyetin tenkisi ile 1315 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan 29 nolu bağımsız bölümün saklı payı oranında tespiti ile adına tescile-
Dosya içeriğine göre, miras bırakan tarafından davalı yararına yapılan karşılıksız bedel temlikinin bulunduğu ispatlanamadığından tenkis davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Aynı köyde bulunan ve aynı vasfa sahip bulunan bu parseller arasındaki aşırı değer farklılığının neden ileri geldiği hususunda anılan iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden tenkis hesabı yapılmak suretiyle sonuca gidilmiş olmasının doğru olmayacağı-
«Taksim sözleşmesi»nden kaynaklanan davaların, miras bırakanın son yerleşim yerinin (ikametgâhının) bulunduğu mahkemede açılabileceği -
«Muris muvazaası»na dayalı davalarda muvazaaya «karine» teşkil eden bulgular ve mahkemece araştırılacak hususlar («Miras bırakanın satma gereksinimi içinde bulunmaması»nın, «satışların düşük değerle gerçekleştirilmiş olması»nın, «mirasçılardan mal kaçırma, onları miras haklarından yoksun bırakma amacıyla hareket edilmiş olması»nın, «satış bedelinin,miras bırakanın ölümünden sonra terekeden çıkmamış olması»nın, «miras bırakanın, sattığı taşınmazda ölünceye kadar oturmaya devam etmiş olması»nın, «davalının satış bedelini ödeme gücüne sahip olmaması»nın vb. miras bırakanın muvazaalı işlem yapma kasdını göstereceği)-
Miras bırakanın, Ordu Yardımlaşma Kurumunun yapacağı yardım üzerinde tasarrufta bulunabileceği, bu tasarrufun, mirasçıların saklı paylarını zedelediği oranda tenkise tâbi olduğu -
Uygulamada ve öğretide “muris muvazaası” olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu; muvazaada miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği; ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği; yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İ.ları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal tescil olmadığı taktirde tenkis istemi-
Tenkisin ayın olarak yapılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın imar yasa ve yönetmeliklerine göre kıymetine noksan gelmeksizin sabit tenkis oranında bölünmesi gerekeceği -
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davaya konu her iki taşınmaz bakımından da miras bırakanın gerçek iradesinin saklı payı zedeleme kastı olmadığı gözetilerek, davanın tümden reddi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.