Davacının şikayeti üzerine, davacının çalışanları ve çeki elinde bulunduran hakkında açılan kamu davası veya davacının çeki elinde bulunduran hakkında açtığı istirdat davasının, TTK. mad. 644'e (şimdi; 732'ye)  dayalı sebepsiz iktisap davası için zamanaşımını kesmeyeceği- Zamanaşımını durduran ve kesen sebeplerin BK'nın 132 ve 133. (şimdi; 152 ve 153.) maddelerinde sayıldığı-
Dava, TTK.’ nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. İcra takip dosyasında, en son 15.04.2005 tarihinde davalı(borçlu) şirketin takibe itirazı nedeniyle, bu borçlu hakkında takibin durdurulmasına karar verilmiş olup; yapılan bu işlemden sonra 04.02.2008 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmamıştır. Davalı şirket temsilcisinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde, zamanaşımı def’inde bulunmuş; mahkemece ara kararı ile zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Oysa icra takip dosyasında 15.04.2005 tarihinden 04.02.2008 dava tarihine kadar zamanaşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığından 2918 sayılı KTK.’ nun 109/1. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu durumda mahkemece, davalı şirket vekilinin zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımından reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hükmün bozulmasına neden olacağı-
Takip dayanağı çekin keşide tarihi 23.10.2014 olup ibraz süresinin bitim tarihi 6273 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra olmakla, çeklerin 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, buna göre; tedbirin kalkığı 25.10.2019 tarihinden itibaren, icra takibinin başlatıldığı 20.02.2021 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin geçmediği, o halde; Bölge Adliye Mahkemesince, İlk derece Mahkemesinin kararının gerekçe nedeniyle kaldırılarak, zamanaşımı nedeniyle takibin durdurulması talebinin reddi gerekeceği-
Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse, ilerleyen aşamalarda HMK. mad. 141/2 uyarınca zamanaşımı def'inin, davacının açık muvafakati ile yapılabileceği- HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, HMK.'nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerektiği, yani, 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def'ine, davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def'inin dikkate alınmayacağı- Zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesinin de mümkün olduğu- Davacı vekilinin kısmi dava açtığı ve ıslah dilekçesi ile davaya konu talep miktarlarını artırmasından sonra davalı vekilince ıslaha karşı zamanaşımı def'i ileri sürülmüş olduğundan, mahkemece bu def'i değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Off-Shore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemi-
Alacaklı vekilinin talebi üzerine, ”haciz konulan taşınmazlarda rehnin devam edip etmediği”nin sorulmasının, ”İİK.’nun 100. maddesinin uygulanmasına yarar bilgiler”in sorulmasının, ”satış ilanının tebliği”ne ilişkin taleplerin ‘takibin devamına yönelik’ zamanaşımını kesen işlemler olmadığı-
Alacaklı tarafından takip dosyasının tedbirin kalktığı tarihten sonra haciz talep edildiği, bu talepten sonra ilk talep tarihi dikkate alındığında, takip dayanağı belgelerin kambiyo vasfında çek olup ibraz süresinin dolduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 6762 s. TTK. mad. 726 uyarınca, 6 aylık zaman aşımı süresine tabi olup altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının kabulü ile İİK. mad. 71. ve 33/a. uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
9. HD. 03.07.2018 T. E: 2015/20841, K: 14497-
Haczedilmezlik şikayetinde verilen tedbir kararının zamanaşımını kesmeyeceği-
İki yıllık süre içinde taşınmazın satışının istenmemiş olması nedeniyle haczin düşürülmesine karar verildikten sonra, alacaklı tarafından haczi düşen taşınmazın kıymet takdirinin yaptırılmış olmasının hukuki bir sonuç doğurmayacağı ve alacaklı tarafından yaptırılmış başka bir icra takip işlemi de bulunmadığından, takip konusu bononun –son işlem tarihinden itibaren üç yıl geçmiş olması nedeniyle- zamanaşımına uğramış olduğunun kabulü gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.