İtirazın iptali davası-
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemi-
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, aracın sert bir cisme çarptığı, radyatör delinip, sonrasında aracın hareketine devam etmesi ile motorun yandığı, sigortalının, zararı azaltacak bir önlem almadığı ve aksine hareket etmekle zararın artmasına neden olduğu, ilk çarpma nedeniyle radyatörde oluşan hasarın teminat kapsamında olup, motorun yanması ile oluşan hasarın teminat kapsamı dışında kaldığı-
Davanın, davacı sigortalı tarafından kasko sigorta şirketine karşı açtığı itirazın iptali davası olması ve 6502 sayılı Tüketici Yasası'nın yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra 21.07.2015 tarihinde açılmış olmasına göre mahkemece Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu ve Dairemizin 30.05.2017 tarihli 2016/13552 esas- 2017/6106 karar sayılı bozma ilamı ile de Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kararının kesinleştiği gözetilerek davanın esasına girilmesi gerekeceği-
11. HD. 13.04.2016 T. E: 2015/14191, K: 4071-
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemi-
Davacının, ayıplı otonun ayıpsız misli ile değiştirilmesi aynen ifa mümkün değil ise İİK.nun taşınır teslimine ilişkin hükümlerin uygulanmasını istediği, borçlunun ilama konu aracın ellerinde bulunmadığını beyan ettiği, o halde mahkemece, İİK.nun 24/5. maddesi hükmünce ilamda belirtilen aracın donanımında 0 km ayıpsız misli, bugün üretilse değerinin ne olacağı yeniden ticaret odasından sorularak belirlenmesi doğrultusunda ilgili müdürlükçe işlem yapılmasının emredilmesine karar verilmesinin gerektiği, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı tarafından kasko poliçesi gereği sigortalıya ödenen bedelin, hizmet kusuru nedeniyle zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemi-
Usul hukukumuzda dahili dava müessesesi bulunmayıp, HUMK'nun 49-52 nci maddeleri (6100 S.HMK.md.61 vd.) uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi, ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği gözetilmeden hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve davada taraf sıfatı taşımayan dahili davalı konumundaki kurum hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.