Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olacağı(TMK. mad. 725); böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimsenin, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebileceği- Taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekle, iktisadi bir bütün oluşturduğu; olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğinde olduğundan, taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlacağı- Davalının ayrı bir dava ile temliken tescil talebinde bulunduğu ve temliken tescil davası sonucunda verilecek hükmün eldeki davanın sonucunu etkileyeceğinden, eldeki dava ile Ortaköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/517 esası üzerinden görülen temliken tescil istekli dosyanın birleştirilmesi, temliken tescil talebi yönünden; araştırma ve inceleme yapılması, öncelikle temliken tescil talebi yönünden bir karar verilmesi, hasıl olacak sonuca göre el atmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme bedelinin tahsili istekleri yönünden bir karar verilmesi gerektiği- 
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davanın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı ve dava değeri yönünden verilen görevsizlik kararı ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği, ancak görevsizlik kararına esas alınan dava değeri üzerinden harç ikmali yapılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu,bu durumda öncelikle görevsizlik kararına esas alınan dava değeri üzerinden peşin harcın alınmasının gerekeceği-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalıdan öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanılması, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği-
Hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- Çekişme konusu taşınmazda davalının kayıtla ilgisi bulunmadığı halde davalının mutlak el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken davacı payı oranında el atmanın önlenmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu- 
Dava ehliyeti olmayan kişiye karşı dava açılması (veya onun tarafından) yapılan usul işlemlerinin geçersiz olacağı, fakat, davalının kanuni temsilcisi davalıya karşı (veya onun tarafından) yapılmış olan usul işlemlerine onay (icazet) verebileceği-
Paylı mülkiyet rejimine bağlı taşınmazlarda, tüm paydaşlar arasında payları karşılığı intifalarına bırakılan kesimleri belirleyen kullanmaya ilişkin bağlayıcı bir anlaşmanın ileri sürülmemesi halinde, arzın ayrılmaz parçası cüz olan yapıda paydaşların taşınmazdaki payları oranında mülkiyet haklarının bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği ve taşkın yapı savıyla açılan el atmanın önlenmesi davasının bütün paydaşlara yöneltilmesi gerekeceği–
Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi veya kullanıma sunulması durumunda da o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunun devam edeceği- Haksız elatmaya dayalı davalarda kullanan ve kullandıranın birlikte sorumlu olacağı- Mahkemece, taraf delillerinin toplanarak, davacının kayden maliki olduğu taşınmazların sınırları içerisinde iddia edildiği şekilde santral ve tel örgü ile çevrili bir alanın yer alıp almadığı, tel örgü ile çevrili bir alan varsa bu alanın ve santralin kimin tarafından kullanıldığı, davacının belirtilen santrali kullanıp kullanmadığı kullanımının engellenip engellenmediği saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi ve yıkım isteği ile ilgili olarak saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.