Komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarında, hakimin somut olayın özelliğini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptaması gerekeceği–
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanması gerekeceği-
Tapu iptal, terkin ve yıkım-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Davalıların taşınmazı haricen satın aldıklarının ve Fahrettin ile davacı B.'in taşınmazda paydaş olduklarının kayden sabit olduğu, davalılar, dava dışı paydaş Fahrettin ile aralarındaki sözleşmeye dayalı harici satış bedelinden kaynaklanan kişisel hakkını kendi bayiilerine karşı ileri sürebileceklerinden davacının mülkiyet hakkı karşısında haricen satın almaya (kişisel hakka) değer verilemeyeceği, bu durumda TMK’nun 683. maddesinden kaynaklanan davacının mülkiyet hakkına değer verilerek mutlak olarak elatmanın önlenmesinin ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Sözleşme konusunun sözleşmede amaçlanan biçimde kullanılmasının olanaksız olması halinde kiracının, sözleşmeyi feshe yahut kiradan uygun bir tutarın indirilmesini istemeğe yetkili olduğu dolayısıyla yerin ruhsatsız çıkması sonucu sözleşmenin feshi isteğinde haklı olduğu-
Paydaşlar arasındaki el atmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi veya özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin olup olmadığının araştırılması,paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan kullanmanın gerektirdiği ölçüyü aşan işler yapılması veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması için tüm paydaşların kabullerinin aranacağı-
Tapu iptali , elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri-
Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümünün 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesinin, ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa’nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme sonucunda karar verilmesinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.