«Örnek 6 icra emri»ne borçlunun itirazı üzerine, bu tarihten icra mahkemesince verilen red kararının kesinleştiği tarihe kadar geçen sürenin -İİK. 78/2 uyarınca- iki yıllık satış isteme süresinin hesabına dahil edilmeyeceği (Bu tarihler arasında iki yıllık satış isteme süresinin işlemeyeceği)- K. takdirine itiraz (şikayet) edilmesi halinde, bu itirazın (şikayetin) incelenme süresince (bu konuda karar verilinceye kadar) İİK. 106, 110’daki satış isteme sürelerinin işlemeyeceği–
"İcra takibi, gemi adamının hizmet sözleşmesine dayanılarak ödenmeyen maaş alacağına dayalı olarak başlatılmış ve anılan alacak bir ipotek akit tablosuna bağlanmış olmadığından, 6102 s. TTK.'nun 1320. maddesinde sayılan gemi adamı ücretinden doğan gemi alacaklısı hakkına dayalı bu takibin aynı Yasa'nın 1380. maddesi gereğince taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile yapılabileceği"-
Üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunun, icra müdürünün sebepsiz olarak yapmadığı İİK'nın 96. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında öngörülen işlemlerin yapılmasının sağlanması değil, ticari işletme rehni sebebiyle rüçhanlı alacaklı olduklarının kabulünün talep edilmesine ilişkin olup, başvurunun bu hâli ile İİK'nın 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası niteliğinde olduğu-
Muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin belirlenmesinin ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesinin gerçek kişiler yönünden zorunlu olduğu, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olmasının tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı-
Gemi alacağına dayalı taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemi-
Somut olayda taşınmazın sadece asıl borçlunun sorumluluğunun teminatı için ipotek verildiği dikkate alınarak, kefil yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin koşullarının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İflâs kararının, rehinli bulunan malların icra yoluyla takibine ve satışına engel teşkil etmediği, satış sonrası elde edilen paradan önce rehin tutarı ödendikten sonra kalan kısmın masaya verileceği- İflâs kararının, rehinli bulunan malların icra yoluyla takibine ve satışına engel teşkil etmediği, satış sonrası elde edilen paradan önce rehin tutarı ödendikten sonra kalan kısmın masaya verileceğini–
Borçlar Kanunu'nun açıklanan hükmüne ve takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğinde kefaletin müteselsil olduğunun yazılmasına göre, kefil olan şikayetçinin borçlular hakkında genel haciz yolu ile takip yapabileceği, asıl borçlular aleyhine öncelikle rehinle temin edilen alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerekeceği-
Bahse konu ipotek resmi senedin 2. maddesinde ipotek verenin ipotek limiti miktarınca bankaya karşı olan borçlardan dolayı müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunun kabul edildiği, bu durumda mahkemece, anılan madde hükmü üzerinde durularak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen ve asıl borçlular için uygulanma durumu olan İİK'nun 45. maddesi hükmü gerekçe yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
BK’nın 336. ve İİK’nın 270 inci maddelerinden bahisle, hapis hakkı için defter yapılması geçici hukuki koruma niteliğinde olup defter yapılması sırasında taşınırların değerinin belirlenmesinin, takipten sonra satışa hazırlık için yapılan kıymet takdiri ile aynı nitelikte olmadığı, alacaklının hapis hakkının “İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedeli” ile sınırlı olduğu, bu sınırın aşılıp aşılmadığının tespiti için kıymet takdiri yapıldığını, bu bakımdan alacaklı tarafından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildikten sonra icra müdürlüğünce satışa hazırlık için taşınırların kıymet takdirinin yapılması gerektiği, takipten sonra kıymet takdiri yapılmadığına göre borçlunun defterde belirtilen değerlerin hatalı olduğuna yönelik şikayetinin reddine ilişkin .............. İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile kıymet takdirinin kesinleştiğinin söylenemeyeceği, takip konusu taşınırların kıymet takdiri yapılmadığından İİK’nın 150/f maddesi uyarınca alacaklıya geçici rehin açığı belgesi verilmesi koşullarının oluşmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.