İİK'nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen 'alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mevcudu eksiltmek' suçunun oluşabilmesi için borçlu hakkında haciz yolu ile takip yapılmış olması gerektiği- Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması halinde suçun unsurlarının oluşmayacağı-
Taraflar arasındaki kredi ilişkisinin davacı banka hesabı kat etmesi ile sona ermiş olacağı, bu durumda muaccel hale elen alacak için alacaklı bankanın ihtiyati haciz kararı isteyebileceği–
Basit yargılama usulünün uygulandığı istihkak davasında ve bu davaya karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasında; davacı-alacaklı tarafın ilk yenilemeden sonra duruşmaya katılmamış olması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
12. HD. 06.06.2023 T. E: 2068, K: 3994
Takibe itiraz, süresinde yapılmadığı için, icra takibi kesinleşmiş olduğundan, davacı-alacaklının davalıya karşı itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. Borçlu hakkında açılan davanın “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesi gereğince, borçluya ödeme emrinin tebliğinden itibaren iki yıl içinde (taşınmazın) satışının istenmesi ve satış avansının yatırılması halinde takibin düşürülmesine karar verilemeyeceği-
İİK.nun 45.maddesinin, asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmayacağı, alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile haciz yolu ile takip yapılmasında usulsüzlüğün bulunmadığı,kredi sözleşmesinin müteselsil kefilleri kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek vermişler ise haklarında öncelikle İİK.nun 45.maddesinde öngörülen rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması zorunluluğunun olduğu-
Acela haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaların duracağı ve ancak alacaklıların bu davalara; ikinci toplanmasından itibaren 10 gün sonra devam edebileceği-
Asıl borçlu ile ipotek veren üçüncü kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunması ve icra takibi sonuna kadar haklarında birlikte takip yapılması gerektiğinden asıl borçlu hakkında verilen iflas erteleme kararının, ipotek veren üçüncü kişi yönünden de sonuç doğuracağı- İcra takibinin sadece ipotek veren aleyhinde devam edilerek ipotek konusu taşınmazın satışının gerçekleştirilemeyeceği- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde ipotek veren üçüncü kişi ise asıl borçlu ile üçüncü kişi arasında İİK'nın 149 ve 149/b maddesi hükümleri gereğince şekli bakımdan zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.