Genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması ve yine davacı bankanın beyanlarında belirttiği faiz uygulamalarının 17.09.2012 tarihine kadar %80 olup, bundan sonrası için davalılar lehine %54 olarak uygulandığı itirazlarını da karşılayacak şekilde yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği-
Satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekle, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerektiği, satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK'nun 128. maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunduğundan, taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekeceği-
İhalenin talimat yolu ile yapılması halinde, artırma ve ihaleye ilişkin ihtilafların kendisine talimat yazılan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince halledileceği-
İpoteğin para çevrilmesi yolu ile takibin, ipotek veren üçüncü kişi ve asıl borçlu hakkında yapılabileceği, taşınmazı takipten önce satan hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağı-
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, teminat şartları yerine getirilmeden ipotek senedine istinaden kötü niyetli olarak takibe başlandığı, davalının itirazının haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine, alacağın %20'si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesinin yerinde olduğu-
K. takdirine itiraz üzerine icra mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu- İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte meskeniyet şikayetine konu edilebilecek bir haczin mevcut olamayacağı-
İtirazın iptali davası-
İlk takipte ödeme emri tebliğ edilememiş ise de yeniden ödeme emri tebliği istenilip takibe devam olunması olanaklı olup, bu durumda birinci takipten açıkça feragat edilmeden yapılan ikinci takibin mükerrer olacağı-
Takibe dayanak 22.05.2008 tarihli ipotek senedinde “...nolu meskenin tamamı, .... adına kayıtlı iken; bu defa adı geçenin bizzat ...ndan aldığı 68.000,00 TL bedelle 1. dereceden faizsiz ve 25.08.2008 süreye kadar ipotek” tesisi edilmiş olup anılan ipoteğin açıklanan bu hali ile karz ipoteği niteliğinde olduğu, söz konusu 25.08.2008 tarihinin ipoteğin paraya çevrilmesi için azami süre olmayıp, borcun ödenmesi için verilen vade tarihi olduğu, bir başka anlatımla alacaklı, anılan süreye kadar takip yapamayacak, sürenin dolmasından itibaren ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip hakkının doğmuş olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.