Ticari işletme ve münferit unsurlarının paraya çevrilmesinde “menkul rehninin paraya çevrilmesi” hakkındaki hükümlerin uygulanacağı-
Satışın durdurulması ve kıymet takdiri yapılması isteminin reddi kararını şikayete ilişkin kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı- Ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesh olunmuşsa tasfiye payından henüz bilanço düzenlenmemişse, bilançonun düzenlenmesi sonucu borçluya düşecek kar ve tasfiye payından veya borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların İİK'nın taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesi yolu ile ya da ortağın şirketten olan diğer alacaklarından alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini haiz olduğu- Bunun dışında şirket ortağı borçlunun şahsi borcu nedeniyle şirkete ait malvarlığının haczedilmesinin mümkün olmadığı-
Hakimin iki tarafın talepleriyle bağlı olması sebebiyle, talepten fazla yada farklı bir karara hükmedemeyeceği-
Ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıkların ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Arsa olarak ipotek edilen taşınmaz üzerinde, sonradan kamu yararı için inşaat yapılması halinde, bunun ipoteği -ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibi- etkileyip etkilemeyeceğinin ancak borçlu tarafından açılacak «ipoteğin kaldırılması» davasında çözümlenebileceği—
“Taşınır satışının durdurulması”na ilişkin icra mahkemesinin kararına karşı, “yargılamanın yenilenmesi” yoluna başvurulamayacağı–
Kesinleşen takibin dayanağı olan kredi sözleşmesinin yerel mahkemede iptal edilmiş olmasının, satışın durdurulması yönünde bir karar verilmediği sürece, tek başına ihalenin feshini gerektirmeyeceği—
Kıymet takdiri raporunun .............. tarihinde bizzat tebliğ edildiği, İİK'nın 128/a maddesi gereğince yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine itirazda bulunulmadığından ihalenin feshi aşamasında taşınmazın değerinin düşük olduğu iddiasının incelenemeyeceği, kamu düzenine aykırı bir hususun da bulunmadığı muhammen bedelin üzerinde yapılan ihalede şikayetçi borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İpoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan ilamlı takipte ipotek veren üçüncü kişi ile ipotek borçlusu zorunlu takip arkadaşı olduğundan, asıl borçlu şirket hakkında satışın durdurulması kararı verilmekle zorunlu takip arkadaşlığı gereği ipotek veren taşınmaz maliki hakkında da satışın durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
“Ödeme (itfa) nedeniyle satışın durdurulması” (İİK. mad. 71) istemi hakkında, asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin karar verebileceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.