Tedbir kararı gereğince 14.000 TL'yı ödeyen şikayetçinin, daha az tutarda olan keşif giderlerini yatırmadığı gerekçesiyle itirazının reddine karar verilmesinin hakkın kaybı sonucunu doğuracağı-
6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak olan satışın durdurulması isteğinin icra mahkemesinde (tetkik merciinde) değil, idari yargıda inceleneceği-
"Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı taraf ile protokol yaptıklarını ve ödemeleri bulunmadığının borcun kalmadığı"ndan bahisle takibin iptali ile satışın durdurulmasına ilişkin yapılan şikayet üzerine, icra mahkemesince duruşma açılarak, tarafların iddia ve delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı; eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine, davalı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemiş olup, taşınmazın mülkiyeti cebri icra ile satılmakla, tapu kütüğüne tescil edilmemiş bile olsa alıcıya geçtiğinden; mahkemece, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe istinaden satışın durdurulmasına karar verilmiş olması bu sonucu değiştirecek nitelikte olmayıp, davanın konusuz kalması nedeniyle "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği-
«Tebligatın usulsüz olduğunun saptanarak satışın durdurulması» istemini karara bağlama görevinin , icra mahkemesine (tetkik merciine) ait olduğu-
İcra Mahkemesi'nce verilen tedbir kararları İcra ve İflas Kanunu'nda özel olarak düzenlenmiş takip hukukuna özgü bir karar niteliğinde bulunduğundan HMK'nun ihtiyati tedbirle ilgili verilen kararlara karşı kanun yollarına başvurulacağına ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı-
İİK.'nun 78/2. maddesinde düzenlenen yasal süre içerisinde haciz istenmiş olup, alacaklının haciz isteme hakkı düşmediğinden İİK.nun 78/son maddesi gereğince, yeniden haciz uygulanabilmesi için borçluya yenileme emri tebliğine ve yenileme harcı alınmasına da gerek olmadığı-
İstihkak davasının reddedilmesi halinde, -İİK. 97/XIII uyarınca- icra mahkemesince tazminata hükmedilebilmesi için ayrıca talebe gerek bulunmadığı, hakimin kendiliğinden % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedebileceği-
Asıl borçlu ile ipotek veren üçüncü kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunması ve icra takibi sonuna kadar haklarında birlikte takip yapılması gerektiğinden asıl borçlu hakkında verilen iflas erteleme kararının, ipotek veren üçüncü kişi yönünden de sonuç doğuracağı- İcra takibinin sadece ipotek veren aleyhinde devam edilerek ipotek konusu taşınmazın satışının gerçekleştirilemeyeceği- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde ipotek veren üçüncü kişi ise asıl borçlu ile üçüncü kişi arasında İİK'nın 149 ve 149/b maddesi hükümleri gereğince şekli bakımdan zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu-
«Haczedilen taşınırların fabrikanın teferruatı (eklentisi) olmaları nedeniyle, fabrikadan ayrı olarak haczedilemeyecekleri ve satılamayacakları» (İİK. 83c, MK. 686) iddiasının, «ihalenin feshi» nedeni olarak –ihaleden sonra- ileri sürülebileceği—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.