Davanın, ecrimisilin tahsili istemi olduğu, dava konusu kooperatif hisse devir sözleşmesinin Asliye Hukuk Mahkemesi kararı gereğince geçersiz olduğu ve davalının ödediği bedelin iadesine karar verildiği belirlendiğine göre, davalının davacıya ödediği bedel iade edilinceye kadar taşınmaz mal üzerinde hapis hakkının olduğu, bu nedenle satış bedeli davacı tarafından davalıya geri verildiği tarihe kadar davalının zilyetliği kötüniyete dayalı olduğunun kabul edilemeyeceği ve bu tarihe kadar ecrimisilin talep edilemeyeceği, bu durumda, mahkemece; satış bedelinin davacı tarafından davalıya ödendiği tarihten, talep edilen tarihe kadar ecrimisil bedeline hükmedilmesinin gerekeceği-
Doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü aracın SPK kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmadan TTK kapsamında pay addoluncağı; bu ortaklıklara yapılan ödemelerin pay karşılığı yapılmış kabul edileceği ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılacağı- Davalı şirketlerin pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan halka açık ortaklık statüsünde olmakla birlikte söz konusu şirketlerin paylarının borsada işlem görmediği nazara alındığında taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin ve kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davası-
Davacı, evlilik birliği içinde kooperatif hissesinin devri yoluyla davalı eş adına satın alınarak aile konutu olarak kullanılan meskenin davalı eş tarafından muvazaalı olarak diğer davalıya devredildiğini, kendisinin satışa rızası bulunmadığını, alıcı davalının durumdan haberdar olduğunu ileri sürerek, kooperatif hissesinin davalıya devrine dair işlemin; şayet yargılama aşamasında ferdileşme sağlanırsa tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini istediği, davalılar arasında gerçekleştirildiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde bulunduğuna göre, uyuşmazlığın çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu-Çekişme konusu taşınmazın belirtilen değerine göre temyize konu tapu iptali ve tescile ilişkin davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemi-
Dosya içeriğindeki belgeler ile Uyap üzerinde yapılan sorgulama neticesinde davacı ......... mirasçılarından sadece ......... yönünden ................ tarihli temlikname ile alacaklılarından mal kaçırma amacıyla temlikin yapıldığı iddiasıyla dava dışı kişiler tarafından tasarrufun iptali davasının açıldığı, ............ Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilamıyla davanın kabulüne karar verildiğinin görüldüğü, bu durumda mahkemece anılan tasarrufun iptali davası sonucunun eldeki itirazın iptali davası için bekletici mesele yapılması gerekeceği- Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ise de, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratır ve infazda tereddüt yaratacak şekilde, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti, yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen ret edilen miktar yönünden davalı kendini vekili ile temsil ettirdiğinden lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde vekalet ücretine hükmedilmemesinin ve yargılama giderlerinin de davanın kabul-ret oranı dikkate alınarak taraflar arasında paylaştırılması gerekmekte iken tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı- Davalı vekili tarafından kötü niyet tazminatı talebi bulunmasına rağmen herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesinin doğru olmadığı-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına-
Usule uygun olmayan şekilde eski bilirkişi heyetine iki yeni bilirkişi ekleyip bu kez yedi kişilik heyetten yeni bir rapor alınmış olup, beş kişilik heyette iken rapora muhalif olan iki bilirkişinin bu kez herhangi bir gerekçe göstermeden önceki bilirkişi heyetinin görüşünü tekrarlayan raporu imzaladıkları ve bu raporun karara dayanak yapıldığı anlaşıldığından, yedi kişilik bilirkişi heyetinin oluşturulma usulünün HMK 281. maddesinde belirlenen usule uymadığı-
Davacı ile davalı Dati D.ciler Ataköy Turizm ve İnş. A.Ş. arasında akdedilen anonim şirket hisse devir sözleşmesi kapsamında 2004 yılı karının davacıya ait olduğu iddiasına dayalı alacak istemi-
11. HD. 15.10.2018 T. E: 2017/585, K: 6310-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.