Dava, davacı tarafından davalı bankadan kullanılan ticari taşıt kredisinin erken kapatılması nedeniyle ödenen komisyon bedelinin iadesi istemine ilişkindir...
Davada, davalı-davacının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış olduğundan, mahkemece yapılacak iş, Türk Medeni Kanunu'nun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 56/1. maddeleri uyarınca davalı-davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanunu'nun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibaret olup bu yön gözönünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
23. HD. 17.01.2017 T. E: 2016/5540, K: 47-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Tarafta değil, temsilcide yanılmanın HMK m.124/4 uyarınca kabul edilebilir bir hata sayılıp, hakim tarafından taraf değişikliği talebinin re'sen kabul edileceği-
Davacının çalışma süresi ihtilaflı olup, davacının emekli olduktan sonra çalıştığına ilişkin SSK belgelerinde belli bir tarihten sonra kayıtlara geçmiş hizmetinin tespit edilemediği, davacıya hizmet tespiti davası açması için süre verilmesi ya da çalıştığına ilişkin beyanda bulunan tanıkları çağrılarak ayrıntılı beyanlarının alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Davanın esası hakkında sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için yeminli mali müşavirler odasından tesbit edilecek üç kişilik bilirkişi marifetiyle dosyadaki belgeler, tarafların mali kayıtları üzerinde yeniden inceleme yaptırılması sözleşmenin kira parasını düzenleyen özel hükmü de dikkate alınarak eksik ya da fazla ödeme olup olmadığı araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
6183 sayılı yasaya dayalı olarak açılmış alacak istemi-
Davacıya konuttan ayrılırken ziynetlerini yanında götürüp götürmediği konusunda yemin teklif etmiş; davacı bu teklifi kabul ederek yeminli beyanda bulunmuş ve davalının kendisine şiddet uygulaması sonucu konuttan ayrılmak durumunda kaldığını ve ziynetlerini yanında götürmediğini, daha sonra da davalı ve ailesinin konutu boşaltmış olduklarını bildirmiş olup, kendisine ispat yükü düşmeyen davalı bu şekilde karşı tarafa yemin teklif etmek suretiyle ispat yükünü üzerine almış ve diğer delillerine dayanmaktan vazgeçmiş durumuna düştüğü ve yemin davacı tarafından eda edilmekle de, uyuşmazlık konusu vakıanın (davacının konuttan ayrılırken ziynetlerini yanında götürmediği vakıası) var olduğu kesin delille ispatlanmış olduğundan, davacının ziynet eşyası alacağına ilişkin davasını kanıtlamış olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.