4. HD. 25.10.2021 T. E: 4586, K: 7402-
Rodövans sözleşmesi uyarınca kiracının ödemekle yükümlü olduğu maden arama katkı payının tahsili istemine ilişkin davada görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir...
3. HD. 04.05.2017 T. E: 2015/19858, K: 6593-
Taraflar arasındaki alacak davası-
İbranamenin verildiği tarihte henüz kıdem tazminatı davacıya ödenmemiş olduğuna, bu ödemenin ileride yapılacağı da ibraname tarihinde her iki tarafın bilgisi ve kabulünde bulunduğuna göre, ibranamedeki “…İş bu ibranameyi, ileride doğabilecek kanuni haklarım saklı kalmak kaydiyle… imzalıyorum” ifadesiyle; davacının, ibranameden sonraki bir tarihte, dolayısıyla gecikmeyle ödenecek olan kıdem tazminatının, gecikilen sürede işleyen faiziyle birlikte kendisine ödenmemesi (ödemenin salt asıl alacakla sınırlı tutulması halinde); ödemenin yapılması gereken tarih ile, fiilen yapılacağı tarih arasındaki sürede işleyen faizi talep etme hakkını, daha ibraname tarihinde saklı tutmuş olduğunun kabulünün gerekeceği - İşlemiş faiz alacağının doğabilmesi için, asıl alacağın ödenmiş ve bu ödemenin gecikilerek yapılmış olmasının gerektiği-
Alacak davası-
Baba ve oğul arasında, ödünç verilen paranın iadesi istemi-
Taraflar arasında yargılaması devam eden 2013/227 esas sayılı dava dosyasında, 19.12.2012 tanzim tarihli Emlak Görme Sözleşmesine dayanılarak davalının komisyon bedeli ( "cezai şartın" ) ödenmesi yönünde açmış olduğu alacak davası bulunduğu, davacının iş bu dosyamızda ise,ilgili “ Emlak Görme Sözleşmesinin “ geçersizliği ve hükümsüzlüğünü talep ettiği dolayısıyla tarafların her iki davada da dayandığı sözleşmenin aynı olması nedeni ile eldeki davayı etkileyebilecek nitelikte bulunduğu anlaşıldığından dava dosyalarının birleştirilerek yargılamanın sürdürülmesi gerekirken mahkemece, davacının tespit davası açmada HMK 106 maddesi gereğince hukuksal yararı bulunmadığından HMK 114/1-h maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.