Genel kurul toplantısının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile seçilen yönetim kurulunun ve denetim kurulunun bu tarihten itibaren yapılan tüm işlemlerin ve aldığı kararların iptaline ve derneğe bir kayyım tayinine ilişkin davada, mahkemenin kararıyla genel kurul kararının yeterli üye sayısıyla alındığı, sahte olan imzanın genel kurul kararının iptalini gerektirecek sayıya ulaşılamadığı, genel kurulun tarih, yer ve saatinin gazete ile ilan edilmesi dernek tüzüğü gereği de hükme bağlandığından davacının davet edilmediği iddiasının yerinde görülmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, mahkemenin davanın reddine ilişkin bu kararı Yargıtayca onanmasına karar verildiği ve karar düzeltme talebinin reddi ile kararın kesinleştiği, bu halde artık bu genel kurulun mutlak butlanla batıl olduğundan bahsedilemeyeceği ve bu genel kurul kararı gereği alınan kararların geçerli olduğu-
Davacı belirsiz alacak davası açmadığı gibi, davasının belirsiz alacak davası olduğuna dair bir iddiası ve talebi de bulunmadığı halde, mahkemece alacak kalemlerinin belirsiz nitelikte olduğu gerekçesiyle talep dışına çıkılarak davanın belirsiz alacak davası olarak sonuçlandırılmasının hatalı olduğu-
4721 sayılı Medeni Kanunun 3. maddesi hükmünce durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimsenin iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, 1479 sayılı Kanunun 79. maddesi gereğince isteğe bağlı sigortalılık, sigortalılık tescil talebinin Kuruma intikal ettiği tarih itibariyle başlatılmakta olup, sahte kayda dayalı olarak yapılan zorunlu sigortalılık prim ödemelerinin, bu kaydın iptali karşısında geçmişe yönelik isteğe bağlı sigortalılık olanağı sağlamayacağı-
Davalı vekilinin, esasa cevap süresinin geçmesinden sonra verdiği dilekçelerinde, cevap dilekçesinde yer almayan başka azil sebepleri bildirmesinin, savunmanın genişletilmesi niteliğinde olacağı, bir davada, davalı tarafın cevap dilekçesinde bildirdiği savunmayı sonradan genişletmesi üzerine; davacı taraf buna hemen itiraz etmediği, savunmanın genişletilmesine muvafakati bulunmadığını hemen bildirmediği ve genişletilen savunmaya yönelik cevapları verdiği takdirde savunmanın genişletilmesine zımnen muvafakat etmiş sayılacağı, davacı tarafın, savunmanın genişletilmesine muvafakat etmediğine dair beyanını bildirmesinin (bu yönde itirazda bulunması), genişletmenin gerçekleştiği aşamaya göre, daima belirli bir zaman dilimine tabi olacağı, savunmanın bir dilekçeyle genişletildiği hallerde, davacı tarafın, buna muvafakati olmadığını en geç, dilekçenin kendisine tebliğini izleyen oturumda bildirmek zorunda olacağı-
Haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsili istemi-
İhtiyati haciz kararına dayalı takip konusu senet için, ihtiyati haciz kararı daha sonra kaldırılmış olmadıkça, kararı veren mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde de yapılabileceği-
Kooperatif ile üyesi arasındaki davaların kooperatif merkezinin bulunduğu yerde görüleceği ve bu yetkinin kesin yetki olduğu, üyeliğin tartışmalı olduğu hallerde de bu yetki kuralının geçerli olduğu, bu hususun mahkemece göz ardı edilerek genel hükümlerle yetki belirlenmesinin doğru olmadığı-
Ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.