Dava 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından kira alacağı talebine karşı açılan karşı davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu- ./.. -2- ESAS NO : 2017/2056 KARAR NO : 2017/6688 Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine-
Davalı işyeri 6772 s. Kanun kapsamında kaldığından, davacıya yılda 4 tam maaş tutarında ikramiye verilmesinin mümkün olmadığı, davacıya 6772 s. Kanun gereği, 52 günlük ve ... gereği de en fazla 2 maaş tutarında yevmiye verilebileceğinden toplamda yılda 112 günlük ikramiye ödenmesi gerektiği- Davalı, işyerinde işçilere yılda 4 tam maaş tutarında ikramiye verildiğini iddia etmiş, davacının dosyada bulunan iki aya ilişkin ücret bordrosunda ayrı ayrı 10'ar günlük ikramiye tahakkukunun bulunduğu görülmüş olup, 2006 yılından sonraki tarihlere ait Toplu İş Sözleşmelerinde, işçilere aylık ücretleri tutarında olmak üzere yılda 4 tam maaş ikramiye verileceği düzenlenmiş olduğundan, işverenin yılda 4 tam maaş tutarında ikramiye vermesinin 6772 s. Kanun'un Ek 1. maddesine açıkça aykırı olduğu- Davalı işyeri 6772 s. Kanun kapsamında kaldığından, yılda en fazla 2 tam maaş tutarında ikramiye verilmesinin mümkün olduğu- Davacının sendikaya üye olduğu tarih ile Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarih ilgili sendikadan araştırılarak, davacının dönem bordroları ise işyerinden getirilerek, yılda 4 maaş tutarında ikramiye ödenip ödenmediği belirlenip, yılda 112 gün yevmiye ödenmişse, davanın reddine karar verilmesi, ödenmediği taktirde ise aradaki fark tespit edilerek bu farka hükmedilmesi gerektiği-
Dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği- Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan son tutanak tarihi ile 19.12.2020 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle yapılıp davacıya teslim edilen iki bağımsız bölümde eksik imalat ve projeye aykırılıklar bulunduğu bunların bedelleriyle birlikte ortak alanlardaki davacının arsa payına isabet eden eksik imalat bedellerinin ve anahtar teslimi şartı gerçekleşmediğinden sözleşmede öngörülen cezai şartın da ödenmesi gerektiği-
İşyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan ve halefiyete dayanılarak sorumlu kişi aleyhine (haksız fiil failine) açılan rücuen tazminat istemine ilişkin davada; davacı sigorta şirketi olup, davacının sigortalısı ile davalının tacir olduğu, ticarethane, fabrika yada ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari sayılacağından, sigortalı ve davalının tacir olması sebebiyle tüm fiil ve işlemlerinin de ticari iş mahiyetinde olacağı, taraflar arasındaki ilişkiye ticari hükümlerin uygulanacağı ve dava konusu olayın tacirler arasında haksız eylemden kaynaklandığından, davaya bakma görevinin de Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu-
Mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra karar düzeltme aşamasında her iki tarafça davalardan feragat edildiği, bu aşamada feragatler hakkında karar verme yetkisinin yerel mahkemeye ait bulunduğu, feragat beyanları hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Eldeki dava bedele dönüşmekle birlikte dava konusu takip dosyası kesinleşmediğinden, borçlu aleyhine açılan itirazın iptali davası derdest olduğundan ve İİK'nun 281/2 maddesi kapsamında dava şartları yönünden yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmediğinden davalı 3. kişinin malvarlığı üzerine konulması istenen ihtiyati haciz talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Keşidecinin tüm malvarlığı ile hakkında açılan dava ve takiplerin kapsamı araştırılarak, davacının açtığı bu davanın geçireceği evre ve keşideci aleyhindeki dava ve takiplerin sonucuna göre keşidecinin malvarlığında meydana gelecek durumun ne olacağının ve çekin karşılıksız olduğunun arkasına yazılmamasının davacı zararının gerçekleşmesindeki etkisinin ne kadar olduğunun belirlenmesi; ayrıca davacının da, ticari ilişkiye gireceği kimseleri seçmede gereken özeni göstermemesi nedeniyle müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının ve varsa oranının tartışılıp değerlendirilmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 82 ve 83 maddelerinde yazılı mal ve hakların haciz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların geçerli olmadığı, ancak, davalı bankanın, muaccel alacağı nedeniyle, davacının memuriyet maaşına ilişkin hesabına yatırılan maaşın '1/4 'ünü haczedebilmesinin mümkün olduğu-
Kredi verenin, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak, ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabileceği, ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az 1 hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunulması gerekeceği, taksitlerin 7 gün içinde ödenmesinin istenildiği ancak aynı ihtar içerisinde, ödeme yapılmadığı takdirde ileriye yönelik taksit miktarlarının da ödenmesi istenildiğinden, bu ihtar 4077 sayılı yasanın 10.maddesi şartlarına uygun bir muacceliyet ihtarı olarak kabul edilemeyeceği ve dolayısıyla tüm kredi borcu için takibin yapılamayacağı, davacının, davalının takip tarihinde halen ödemediği ya da eksik ve geç ödediği taksitler nedeniyle gecikme faizi ve diğer ferileriyle birlikte muaccel olan alacaklarını talep etme hakkının olduğu, davalının takip tarihine kadar ödemediği taksitlerle, geç ödeme nedeniyle gecikme faizi ve ferilerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenecek bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesinin gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.