Altı adet daire satın alan kişinin tüketici sayılmayacağı ve davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İcra takibinin dayanağı olan yerel mahkemenin ilamının, kamulaştırma bedel tespiti ve alacak davasına ilişkin olup, taşınmazın aynı ihtilaf konusu olmadığından takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmeyeceği- Tespit edilen bedele 13.08.2010 tarihinden ilk karar tarihi olan 22.02.2011 gününe kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine, ........'' hükümlerinin eklenilmesine karar verildiği, takibe dayanak olan ilamın, infazı için kesinleşmesi gereken ilamlardan olmadığı, her ne kadar anılan ilam bozulmuş ise de bozma sonrası verilen kararın Yargıtay'ca düzeltilerek onandığı ve bu ilamla takip alacaklısının alacaklı sıfatının kesinleştiği, ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı yönündeki şikayetin reddi ile usul ekonomisi ilkesi gereği gelinen son aşama nazara alınarak diğer şikayet nedenleri incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Yüklenicinin sözleşme fiyatlarıyla işe devam etmesini beklemenin iyi niyet kurallarıyla bağdaşıp bağdaşmayacağının TMK. m.2 uyarınca çözümleneceği-
Dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiğinin, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiğinin, davalının neye göre mahkum edildiğinin tereddütsüz şekilde anlaşılması gerekeceği-
3. HD. 19.01.2016 T. E: 2015/19946, K: 245-
22. HD. 09.10.2018 T. E: 2015/33870, K: 21480-
Kar mahrumiyeti alacağına, sözleşmenin fesih tarihi ile sona erme tarihi arasındaki dönem için hesaplanan miktar üzerinden karar verilmiş ise de, süre olarak yapılan bu değerlendirmenin doğru olmayıp davacının o bölgede başka bir bayiliği ne kadar süre içinde tesis edebileceği saptanıp bu süre için kar mahrumiyeti alacağının hesaplanması gerektiği- Hesaplanan cezai şart tutarının dava tarihi itibariyle TL karşılığının 150.143,14 TL olduğu, davalı şirketin 2012 yılı itibariyle öz varlığının 1.234.709,00 TL olduğu, hesaplanan cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olmayacağı değerlendirerek mahkemece bu değerlendirmeye aykırı şekilde bilirkişi raporunda hesaplanan 105.445,00 USD cezai şart alacağından davalı şirketin ekonomik mahvına sebebiyet verebileceği gerekçesiyle ½ oranında indirim yapılarak davacı yararına 52.722,25 USD cezai şart alacağına hükmolunmasının hukuka aykırı olacağı-
Menfi tespit davasına konu miktar bono davacı birleşen davalı defterlerinde borç ödemesi olarak kaydedilmiş olup menfi tespit davası kabul edildiğine göre, bu miktar bedelin de davacı alacağına eklenmesi gerekeceği-
Uyuşmazlığın, kiralananın hor kullanılmasından kaynaklanan tazminatın tahsiline ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.