Dava konusu olayda; davalıların başhekim ve hastane müdürü olarak görev yaptığı hastanenin yeni yapılan bir hastane olması, davalıların kasıtlı davrandıklarına ilişkin dosyada delil bulunmaması ve olayın oluş şekli dikkate alındığında tahsiline karar verilen zarar miktarından, TBK. mad. 51 gereğince de uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-
Alacak davası-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 13.09.2012 tarihli trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı sürücünün uğradığı tedavi gideri, manevi tazminat, motosiklet hasar bedeli talebine ilişkindir...
Uyuşmazlık; zamanaşımı süresi dikkate alınarak 10.01.2009-31.12.2013 tarihleri arası tanık beyanlarına göre hesaplanan fazla çalışma ile genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı eldeki davada, tanıkların davacı ile birlikte çalıştığı süreyi aşan kısmın davacı tarafından eda edilen yemin ile ispatlandığının kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
İflasın ertelenmesi davasında; proje kapsamında sermayenin arttırılmış olmasına, hedeflerin kısmen tutturulması halinde dahi borca batıklıktan kurtulma ümidinin bulunduğuna ve projenin gerçekleşebilir olduğuna ilişkin bilirkişi ve kayyım raporlarının hükme esas alınmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı-
Satın alınan aracının yanması- Aracının misli ile değiştirilmesi, yol masrafları ve park ücretine ilişkin kesinleşen karar- Kesinleşen ve kesin delil niteliğinde bulunan mahkeme dosyası, icra dosyası ile birlikte dava konusu aracın davalıya teslim edildiği tarih de araştırılarak bilirkişiden ek rapor alınması gerektiği-
Alacak davası-
Teb. Kan. mad. 17'ye göre tebliğ edilmeyen gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın temyiz incelenmesine esas olmak üzere gönderilmesi için mahkemeye geri çevrilmesi gerektiği-
Alacak davası-
Mahkemece, kira sözleşmesinde %5 artış koşulu öngörülmesine rağmen, davacı tarafından yenilenen kira döneminde artışsız miktar üzerinden fatura düzenlenip davalıya tebliğ edildiği, davalının da kira ödemesini bu miktar üzerinden yaptığı, bu durumun takipten sonraki dönem için de devam ettiği, böylece taraflar arasında artış şartının uygulanmaması yolunda örtülü bir anlaşma bulunduğu, davacının sonradan artış talebinde bulunmasının MK. 2’de yer alan dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesi ile davacının artış koşulundan kaynaklanan fark kira isteminin reddine karar verilmişse de,söz konusu faturalar taraflar arasındaki temel ilişkiyi oluşturan taşınmaz kiralama sözleşmelerine dayalı olarak keşide edilmiş olup, itiraz edilmemiş olsa da fatura, akdin ifası ile ilgili bir belge olduğu için akdin şartlarını değiştiremeyeceğinden, ihtilafın çözümünde esas alınacak olanın yazılı akit olduğu ve faturanın bu durumda sadece akdin ifası ile ilgili hususların ispatında delil kuvvetine sahip olduğu, akdin esaslı şartlarını ihtiva eden kısma ilişkin olarak sözleşmede değişikliğe gidildiği şeklinde yorumlanamayacağından, sözleşmede kararlaştırılan artış şartı geçerli olup, artış şartı uygulanmak suretiyle yeni dönem kirasının belirlenerek hüküm altına alınması gerektiği- Elektrik, su ve aidat bedellerinin davacı tarafından ödenmesinden sonra bunlara ilişkin olarak rücuen alacak davası açma hakkı bulunduğu ve davalının sıfatına göre sözleşmedeki muacceliyet koşulunun dava tarihi itibariyle geçerli olduğu-Kira sözleşmesinde %10’luk tutar olarak belirlenen ve "alacağın tahsilinde harcanan çabanın karşılığı" olarak ödenmesi kararlaştırılan tutarın niteliği itibariyle "cezai şart" olarak kabulü edilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.