9. HD. 18.06.2018 T. E: 2017/2972, K: 13087-
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesine hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığı ve bu alacakların hesap yöntemi noktalarında toplanmaktadır...
Asıl işveren davacı müdürlüğe karşı, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldıkları işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemi-
Kooperatif üyeliği olmadığının tespiti, itirazın iptali, alacak davası bozma kararına uyularak-
Davacı Toki ile davalı arasında imzalanan ve davalının gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine davacının sözleşmenin feshi istemi yönelik olup, Uyuşmazlığın niteliği itibariyle davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı, aynı yasanın 73.maddesi gözetilerek davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine-
Uyuşmazlık, öncelikle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın esası hakkında verilen kararın nasıl kurulması gerektiğine, kabule göre ise 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine ve uygulanan toplu iş sözleşmesi ilgili hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep konusu fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ve hüküm altına alınan alacaklara uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi ile türüne ilişkindir...
Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olup, davacının kişisel mal grubundan davalının edinilmiş mal grubuna katkı yapılmış olduğundan, bu katkının yöntemine uygun bir biçimde belirlenmesi gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan bakıcı gideri ve daimi iş göremezlik tazminat istemine ilişkin davada, davalı sigorta şirketinin ödemekle yükümlü kılındığı tüm tazminata, tüm alacak yönünden asıl dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile asıl dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği; bu yanılgının giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirmediği-
Davacı kiralayan yargılama sırasında vefat ettiğinden, mahkemece, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin dava açılıp açılmadığı araştırılıp sonucuna göre taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerektiği-
Zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayalı olarak TTK. mad. 732 uyarınca, "sebepsiz zenginleşme" nedeniyle keşideci aleyhine; temel ilişkiye dayalı olarak ise ciranta aleyhine alacak davası açabileceği- Çek, davalı tarafından davacıya ciro edilmediğine ve davalı ile aralarında temel ilişki bulunduğu da davacı tarafından iddia ve ispat edilmediğine göre, dava konusu çeke dayalı olarak ciranta sıfatı taşıyan davalı aleyhine açılan "zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayalı alacak istemi"ne ilişkin davanın reddi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.