Davacı yüklenici tarafından, daha önce önce arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri gereği kendisine isabet eden bir kısım dairelerin adına tescili istemiyle açılan davanın reddine dair verilen karar onanarak "yüklenicinin sözleşmelere konu taşınmazlar üzerinde yaptığı imalat bedelini talep edebileceği" belirtilmiş ve bu karar kesinleşmiş olduğundan, artık, yüklenicinin tescil talep hakkı kalmamakla, yaptığı imalat bedelinin tahsilini istemesinin mümkün olduğu- Mahkemece, sözleşmenin tasfiyesi amacına uygun olarak, yüklenicinin gerçekleştirdiği yasal veya yasal hale getirilebilir imalatın bedelinin, konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılarak tespit ettirilmesi ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemi-
Önalım davasını tereke mümessili takip ettiğinden davacı artık sadece davayı açan mirasçılar değil mi­rasçıların tümü olup, iptal edilen payın da tereke adına, diğer bir ifadeyle tüm mirasçılar adına tescilinin zorunlu olduğu-
Tacirin borçlarının da ticari olması asıl olup, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğer taraf içinde ticari iş sayıldığı; davalı yönünden ticari iş niteliğinde olan davaya konu sözleşme nedeniyle davacının, davalıdan ticari faiz talep edebileceği-
Somut olayda, teslim olgusunun varlığı kabul edilse dahi, binanın depremde yıkılmış olması karşısında, davacının geçersiz sözleşmeye konu bağımsız bölümü davalıya iade yükümlülüğünün bulunamayacağı, o halde, davacının, herhangi bir iade yükümlülüğü altında olmaksızın, ödediği satış bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteme hakkına sahip olacağı-
Kısmen kabul kararı verildiğinden, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de kabul/ret oranında taraflar lehine takdirine karar verilmesi gerektiği- Davacı tarafça devir bedelinin 85.000,00 TL'si sözleşme tarihinde nakden ödenmiş olup, bakiye 100.000,00 TL'lik kısmı ise muhtelif tarihli olarak keşide edilen çekler vasıtasıyla ödendiğinden, mahkemece bedelin tamamına sözleşme tarihinden itibaren faiz işletilmesinin de hatalı olduğu-
Borcun iç üstlenilmesi sonucu davalıların borçtan müteselsil sorumlu olduğu davada ilk derece mahkemesi kararında davalılardan biri yönünden ret kararı verildiği için diğer davalı aleyhine vekalet ücreti doğmadığı, istinaf incelemesinde davalıların ikisi yönünden de davanın kabul edildiği, diğer davalı lehine usuli kazanılmış hakkın doğmadığı, dava sonucunda hesaplanan toplam nıspi vekalet ücretinden, ilk derece mahkemesinde takdir edilen ücretin tamamından hakkında kabul kararı verilen davalı sorumlu olacak şekilde davalıların müteselsilen sorumlu oldukları-
2. HD. 15.05.2018 T. E: 2016/17039, K: 6275-
İhtiyati haczin, nitelikçe geçici bir hukuki koruma tedbiri olduğu- Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacının, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmak olduğu- Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerektiği- Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirdiği (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33)- İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.