22. HD. 25.10.2018 T. E: 2017/16042, K: 23213-
Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminata-
Alacak davası-
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan temerrüde düşürülmesi gerekeceği-BK'nun 101. (TBK 117. mad.) maddesine göre gecikme faizinin işlemesi için borçluya ihtarname gönderilmek suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için borçlu hakkında yapılan ve kesinleşen takibin ve dolayısı ile davacının alacağının davanın kesinleşmesine kadar var olması gerektiğinden ve davacı alacaklı vekili, borcun ödendiğini belirttiğinden, mahkemece borcun ödenip ödenmediği araştırılarak, ödenmiş olması halinde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği-
Mecurun kullanım amacına uygun olarak tahsis edilmediğinin gerekçesi asıl sözleşmenin feshi nedeni olarak gösterilebileceği, bu sebebe dayalı feshin ancak sözleşme imzalandıktan sonra öne sürülebileceği-
Mahkemece her bir davalı hakkında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde belirtilen hususlar gözetilerek hüküm kurulup, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulü ile hangi davalı olduğu işaret edilmeksizin tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
8. HD. 06.06.2017 T. E: 12309, K: 8432-
2004 ve 2005 yılları amortisman bedelleri 40.057.30 TL’nin tahsiline-
İhbar olunan davanın tarafı sıfatını kazanmayacağından ihbar olunan hakkında hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak taraf sıfatını almayan dava ihbar olunan şirket hakkında hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.