Mahkemece, aleyhine usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve taraf sıfatı kazanmayan şirketler taraf kabul edilerek haklarında HMK 114. maddeye aykırı olarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve alacakların hesap yöntemi noktalarında toplanmaktadır...
Başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen kira parasının istirdadına ilişkin davada; davacının dava dilekçesi ile, davalı tarafından kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü 2010/25767 sayılı icra takibi nedeniyle haciz baskısı altında takip masrafları ile birlikte ödenen 5.913,00 TL kira parasının tahsilini ve yine Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü 2012/13952 sayılı icra takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istediği; mahkemece her ne kadar Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü 2010/25767 sayılı dosyası ile başlatılan icra takip alacağının dava açılmadan önce ödendiğinden menfi tespit davası açılamayacağı ancak istirdat davası açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacının birinci takip nedeniyle istirdat davası açtığı; ikinci takip nedeniyle menfi tespit davası açtığı; bu durumda açılan davada bir usule aykırılık bulunmadığı-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Kira sözleşmesinin tarafı olmayan davacının, hakkında yapılan iki ayrı icra takibi sonucu haciz baskısı altında yaptığı ödemelerin iadesini istediği davanın, HMK. mad. 4/a uyarınca, sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davacı ile davalı bayi arasında düzenlenen taahhütname başlıklı sözleşme asgari alım taahhüdüne ilişkin olup bu sözleşmelere göre kar mahrumiyeti (cezai şart) istenilebilmesi için taahhüdünün ihlal edildiği dönemden sonra ihtirazi kayıt konulması ve bundan sonra mal verilmeye devam olunması gerektiği- Bayilik sözleşmesini fesheden davacının artık fesihten sonraki dönem için de müspet zarar şeklinde olan kar mahrumiyetini de talep edemeyeceği- Taahhütnamede imzası bulunmayanın bu taahhütname kapsamındaki kar mahrumiyeti sorumluluğundan söz edilemeyeceği- Davalının garantör olarak imzasını taşıyan sözleşmede sorumluluk hükümleri düzenlenmiş ise de, garanti altına alınan borcun miktarı belli olmadığından ve belirsizliğin garantisi olmayacağından bu davalı yönünden davanın reddi gerektiği-
Davalı kiracı sözleşmenin 7/a maddesinde, kendisine tanınan yetki kapsamında ve kullanım amacına uygun bir şekilde alt kiraya verdiğine göre sözleşmeye aykırılık olgusundan söz edilemeyeceği-
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğinin en iyi belirlenme yönteminin hava fotoğrafları olduğu, bu hava fotoğraflarının kadastro tespit tarihinden en az yirmi yıl öncesine ilişkin olmasının gerekeceği, bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için kadastro tespit tarihi olan 2006 tarihinden 20–25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olmasının ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesinin gerekeceği-
Davalının ödenmemiş işçi alacakları için kendisine vermiş olduğu vekaletname gereğince iş mahkemesinde dava açtığını, avukatlık hizmetini eksiksiz olarak yerine getirdiğini fakat davalının kendisini haksız azlettiğini ileri sürerek vekâlet ücreti alacağına ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL ‘nin davalıdan tahsiline-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.