Toplu konut kredisi ve borçlanma sözleşmesi gereğince ödenmeyen banka alacağının tahsili istemi-
İşçinin ihbar, kıdem, izin, ücret alacakları farkının hesaplanmasında, işverence iş akdinin feshinden sonra yapılan zamların nazara alınamayacağı, ancak, fesih tarihinde işçiye ihbar tazminatı peşin ödenmediği için, tam ve peşin ödeme koşulunun gerçekleşmediği, aradaki ilişkinin kesin bir biçimde sona ermediği, bu durumda; davacının, çalışma süresine göre ihbar öneli 8 hafta olduğu için, bu önel içinde gerçekleştirilen ücret zamlarından yararlandırılmasının İş Hukukunun işçiyi koruyucu ilkesine uygun düşeceği-
İhtiyati haciz kararına mesnet çek, borçlu şirkete ait olup, muterize ait imzanın çekte mevcut şirket unvanının altına atılmış olduğundan ve çekte ikinci bir imza bulunmadığından mahkemece muterizin çeki keşideci şirket adına ve onun namına imzaladığının kabulü gerekirken ancak bir alacak davasına konu olabilecek hususlara da yer verilmek suretiyle itirazın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
11. HD. 06.06.2016 T. E: 2015/11216, K: 6209-
Alacak-
Katkı payından dolayı alacak davası açıldıktan hemen sonra davalı kocanın dava konusu taşınmazını arkadaşına bağışladığının anlaşıldığı ve davacı talebi de TMK’nin 194/1 maddesine dayandığından, muvazaa davasının aile mahkemelerinin görev alanına girdiği-
Toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmek için sendika üyeliği şartının aranmadığı- Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara yüksek işletme kredisi faizinin uygulanmayacağı- Yüksek Hakem Kurulu kararıyla imzalanan toplu iş sözleşmesi, işçinin 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yararlandığı bir toplu iş sözleşmesi olmadığından ikramiye alacağı talebine, taleple de bağlı kalınarak en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesinin gerektiği-
Borçlunun temerrüdünün banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip hesap kat edildikten sonra, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya "ihtarnamede ödeme için süre verilmiş ise bu sürenin bitiminden itibaren oluşacağı"-
Mahkemece icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası nedeniyle icra veznesine giren paranın davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmakla, bu durumda davalı yanın alacağını geç almaktan doğan zararlarının davacı tarafça karşılanması amacıyla tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Müteselsilen sorumluluğun bulunduğu durumda da davacının alacağının sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan bir veya birkaçından da isteyebileceği, asıl borçlu veya onun kefillerine gitme zorunluluğunun olmayacağı, bu nedenle davalıların eyleminden kaynaklanan zararın kapsamının belirlenerek varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.