Davacı kiracının hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle yaptığı harici ödemelerin icra dosyasına geç bildirilmesi nedeniyle davacı tarafın zararı olduğu tespit edildiğine göre bu miktar üzerinden itirazın iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmesi gerektiği- Takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği- İİK. mad. 67/2 uyarınca, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %20'dan aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edileceği- Davalı kiralayan, bu davanın konusu olan davacı hakkında başlatılan icra takibi üzerine davacı kiracının harici ödemelerini bilebilecek durumda olup, bu ödemeleri icra dosyasına da geç bildirdiğine göre itirazının kötüniyetli olduğunun kabulü ile davacı lehine kabul edilen miktar üzerinden %20 icra tazminatı verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Dava konusu 2812 ada 15 kapı numaralı Harameyn Muhteremeyn Gedikhatın Vakfından icareli taşınmazın 12/192 payının M. Ş. kızı A. adına kayıtlı iken, İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/527Esas,1999/22Karar sayılı ilamına istinaden, 24/02/2000 tarihinde Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini, davalının söz konusu payı 5.000,00TL bedelle dava dışı kişilere temlik ettiğini, taşınmazın satışı nedeniyle vakıf hakkının bedele dönüştüğünü ileri sürerek bedelin tahsiline-
Bölge adliye mahkemesince yapılması gerekenin; ilk derece mahkemesinin .......... tarihli "Sadâkat yükümlülüğünü ihlâl eden" davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu sayıldığı ilk kararını, yine tarafların ilk istinaf dilekçelerinde belirttikleri istinaf sebepleri ile sınırlı olarak esastan incelemek, bu inceleme yapılırken; boşanma hükmü, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemelerinin istinaf edilmeyerek, nafakalar ve ziynet alacağı davası hakkında verilen hükümlerin ise temyiz edilmeyerek kesinleştikleri gözetilerek bu konularda yeniden hüküm kurmamak, ilk derece mahkemesinin .......... tarihli ikinci ve ........... tarihli üçüncü kararlarının, kesinleşmeyen "Kusur belirlemesi ve tazminatlar" yönünden usûl ve kanuna aykırı oldukları da dikkate alınarak, neticeten davalı erkeğe kusur olarak yüklenen "Sadâkat yükümlülüğünü ihlâl" eyleminin dosya kapsamı itibariyle sabit olup olmadığını tespit etmek ve buna göre davacı kadının tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurmaktan ibaret olduğu-
Zamanaşımının alacağın muaccel olduğu tarihten ve eğer alacağın muaccel olması bir ihbar yapılmasını gerektiriyorsa bu ihbarın yapılacağı tarihten itibaren işlemeye başlayacağından, davacı tarafın her bir kalem istemine ilişkin olarak iddia ettiği alacaklarının muacceliyet tarihlerinin ayrı ayrı belirlenmesi zamanaşımı süresinin belirlenecek tarihlerden başlatılması gerektiği-
Temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve alacak istemi-
Taraflar arasındaki eser sözleşmesine ilişkin 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre zamanaşımı süresinin hesaplanamayacağı- Davacı işin ayıplı ve eksik ifa edilmesi nedeniyle eser sözleşmesi nedeniyle verdiği bonolara ilişkin menfi tespit davası açmış olup birleştirilerek görülen davada yüklenici davalı yönünden borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiş ancak eser sözleşmesi nedeniyle verilen bonoların ciro yoluyla hamili olan 3. kişi hakkında iyiniyetli üçüncü kişi olması nedeniyle davanın reddedilmiş olduğu- Davacının davaya konu ettiği bonolar nedeniyle üçüncü kişiye ödemeler yaptığı, kararın kesinleşme tarihi 03.11.2008 olup bu dosyadaki her işlemle zamanaşımının kesilmiş olduğu ve 03.11.2008 tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmamış olduğundan, ayrıca davacı rücuan alacak talebinde bulunmuş olup son ödeme tarihinden itiberen 5 yıllık zamanaşımı uygulanması gerektiğinden açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davası 26.2.2013 tarihinde açılmış olup dava tarihinde yürürlükte olan H.M.K. 4/1-a maddesi gereğince değerine bakılmaksızın görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyelerinin yararlanacağı, Toplu İş Sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanların yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanların ise üyeliklerini taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanacağı, kısaca bir işçinin işyerinde uygulamaya konulan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabilmesi için kural olarak, o sözleşmenin yürürlük, başlangıç ve imza tarihlerinde çalışmakta olmasının gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.